Yapı Kataloğu Mimarlar Rehberi Röportajları Spektrum Serisi x Plug Ofis
Öncelikle kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
2015 yılında Bilgi Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldum. Öğrencilik yıllarımda İğdeli Mimarlık ile yarışma projelerinde çalışmaya başladım. Buşra Al ile de tanışmamız bu dönemde, Gaziemir Aktepe Emrez Kentsel Dönüşüm Alanı Yarışması sayesinde gerçekleşti. Gaziemir’in ardından, Antalya Muratpaşa Çok Amaçlı Gösteri Merkezi Yarışması ve Adana Sucuzade Kent Meydanı Mimarı Proje Yarışması ile ortaklığımız devam etti. 2018 yılından beri de Plug Ofis bünyesinde mimar olarak çalışmalarıma devam ediyorum.
Ofisinizin kuruluş hikâyesini okumayı çok isteriz.
Plug Ofis, 2014 yılında Buşra Al tarafından kuruldu. Kuruluş sürecinden beri yarışmalar ofisin üretimi içerisinde çok önemli bir yere sahip olmak ile beraber bunların yanında yürüttüğümüz farklı ölçeklerde uygulama projeleri de bulunmakta. Ben de, ofisin kuruluşundan günümüze kadar gelen süreçlerinde ofisin bünyesine dahil olma şansına sahip oldum.
Bugüne kadar, ofis olarak dahil olduğunuz/ödül aldığınız çok sayıda yarışma projesi var. Katılmak istediğiniz yarışmaları seçme sürecinizi merak ediyoruz. Bu süreçteki değerlendirme kriterleriniz neler?
Seçimlerimiz o dönemde açılan yarışmalar ile kısıtlanmış olsa da genellikle üretim pratiğimiz ile uyuşan konulara sahip yarışmaları seçmeye özen gösteriyoruz. Ofis mevcut doku içerisine yerleşme, kent dokusunun iyileştirilmesi, kent mekanının dönüşmesi konularında özelleşmiş bir pratiğine sahip.
Örneğin Adana Sucuzade döneminde teslim süreçleri kesişen iki farklı yarışma daha vardı. Bunlardan biri Şehitkamil Belediyesi Sanat Merkezi Yarışması, diğeri ise Kırşehir Gezegenevi ve Kültürparkı Mimari Proje Yarışması idi. Diğer iki yarışmanın da konusu özelleşmiş bir yapı iken Adana Sucuzade Kent Meydanı Mimarı Proje Yarışması’nın bizim pratiğimize daha uygun ve anlamlı bulduğumuz bir konuya sahip olması, onu bu üçlünün arasında ön plana çıkardı.
Bir yarışmaya dahil olma esnasındaki takım kurma sürecini biraz anlatabilir misiniz? Her zaman kemik bir kadroyla mı yarışmalara katılıyorsunuz, yoksa yarışmaya göre eklenmeler/çıkmalar oluyor mu?
Kemik bir kadromuz mevcut. Ofis bünyesinde Buşra Al ve benim yanında İlayda Ömer de yer alıyor.
Plug Ofis kemik kadrosunun yanında dönemsel olarak projelerde ortaklık kurduğumuz farklı ofisler ve kişiler mevcut. Sürecin gereklilikleri doğrultusunda bu isimler ile bir araya gelerek, birlikte ürettiğimiz projeler oluyor.
Zaten ofisin adının “Plug” olması, bu organizasyon biçimimizden kaynaklanıyor. Plug, eklemlenme, takılma anlamına gelen bir kelime.
Sürekli büyümeye çalışan bir yapıdansa, birbirine eklemlenerek ihtiyaç olduğunda büyüyen ve sonra yeniden çekirdek haline geri dönen daha esnek bir modelin üretim biçimimize daha uygun olduğunu düşünüyoruz.
Bir yarışmaya dahil olmaya karar verdikten sonraki proje tasarım süreci sizin için nasıl işliyor?
Genellikle yarışmalarda yer görmeyi önemsiyoruz. Bir süre alanda vakit geçirmek, alanda bulunan kent parçalarının bütün ile kurduğu ilişkiyi kullanıcı olarak deneyimlemek, o yeri anlamamız için önemli.
Sonrasında araştırma süreci başlıyor. Henüz bir proje fikri ortada olmadan, okumalar yapmak başlangıçta iyi bir fikir altlığı oluşturmamıza olanak sağlıyor.
Daha sonrasında ne yapacağımız ile ilgili kavramları oluşturmaya başlıyoruz, en sonda da bu oluşturduğumuz kavramlar doğrultusunda üretim sürecimiz başlıyor.
Özellikle proje teslim tarihi yaklaştıkça nasıl bir çalışma düzeni oturtuyorsunuz? Bir taraftan çok heyecanlı, bir taraftan da stresli bir süreç olduğu için, zaman yönetimi konusunda neler yaptığınızı merak ediyoruz.
Aslında çalışma sürecimizin nasıl ilerleyeceği ile ilgili kararları yarışma sürecinin en başında bir çalışma programı oluşturarak belirliyoruz. Bu programda ekip içerisinde yer alan her kişinin ne zaman neyi yapacağı aşağı yukarı belirlenmiş oluyor.
Süreç içerisinde bu programda ufak kaymalar olsa da, üretim sürecini önden tanımlamak, gecikmelere müdahale edebilmek için bize kolaylık sağladığını düşünüyorum.
Etüt etme ve tasarım süreci yarışma boyunca devam etse de, genellikle son 2 haftada sonuç ürünü ortaya çıkarmış ve sunum üretimlerine başlamış oluyoruz.
Yarışma projeleri sayesinde elde ettiğiniz deneyimler, ofisteki diğer projeleri nasıl etkiliyor?
Yarışma projelerinin ve diğer uygulama projelerinin bizim için birbirinden çok da farklı olduklarını düşünmüyorum. Her proje yeni bir öğrenme sürecini içinde barındırıyor ve bu süreçte öğrendiklerimiz bundan sonra gelen projeleri besliyor ve şekillendiriyor.
Yarışma projeleri ofisin kuruluşundan beri ofis yapısında çok büyük bir öneme sahip oldu. Şu an sahip olduğumuz üretim dili bu projelerdeki denemelerimiz sayesinde oluştu ve gelişti.
Yarışmalara hazırlanırken karşılaştığınız en büyük zorluklar neler oluyor? Bunları aşmak için neler yapıyorsunuz?
Yarışma projeleri uzun zamandır ofis pratiğinin içinde olması sebebiyle sürece oldukça aşinayız ve oluşabilecek olumsuzluklara kolayca müdahale edebiliyoruz. Çalışma şeklimizin Buşra Al ile uyumlu olması sebebiyle de aslında başından beri çok büyük bir zorluk yaşamadık.
Her ne kadar ofis yapımız ortaklık kurmak üzerine oluşturulmuş olsa da her yeni ekip ile yapılan birliktelikler yeni koşullar ortaya çıkarıyor. Yarışmalar da kısıtlı bir süre içerisinde hızlı üretimler yaptığımız bir pratik olduğundan, ekiplerin birbirleri ile uyum içerisinde üretmesi çok önemli. Bu koşulu her ne kadar zorluk olarak tanımlamak istemesem de süreç içerisinde birbirlerimizi tanıyarak ve çalışma yöntemlerini öğrenerek bu durumu aşmış oluyoruz.
Son olarak eklemek istediğiniz birkaç cümle varsa alabiliriz.
Röportaj davetiniz ve sektöre katkılarınız için teşekkürler :)