Söyleşi | Ayça Kadıoğlu Architecture - Ayça Kadıoğlu ile Geleceğin Şehirleri Üzerine
Ofisiniz ve tasarım çizginizi kısaca özetleyebilir misiniz?
Ofisimiz, mimarlık, iç mimarlık ve mobilya tasarımı alanlarında endüstri, yeni teknolojiler ve sanat disiplinleri arasında çözümlemeler geliştirmeye odaklanarak projeler hayata geçirmektedir. Çağdaş ve rafine tasarımlar odağında çalışmaktadır.
Tasarımlarınıza başlarken ilham kaynaklarınız neler oluyor?
Her projenin ilham kaynağının kendi dinamiği içinde gizlendiğine inanırım.
Tasarım süreçlerinizde hangi faktörler sizin için önceliklidir?
Kullanıcı isteklerinin gerekleri ve mesleki sorumluluğumuz ışığında sanat ve bilimin kullanılması bizim için tasarım süreçlerindeki öncelikli faktörlerden.
Projelerinizde yapı malzemelerini seçerken hangi faktörleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Sürdürülebilir, dayanıklı ve estetik açıdan projenize en uygun malzemeleri nasıl belirliyorsunuz?
Malzeme seçimleri proje özelinde farklılaşmakla beraber, öncelikle doğal ve sürdürülebilir olmasını önemsiyoruz.
Geleceğin şehirleri için nasıl bir vizyonunuz var?
Tasarımın gelecek boyutu ile ilgilenen tasarımcılar için bazen hazır sunulmuş imkânlar yeterli olurken bazen de mevcut koşulları zorlamak gerekiyor. Yani bugünün koşullarında geleceğe hazırlanmak için bir tavır almanız gerekiyor. Biz buna, “bugünün koşullarında geleceği yaşamak” diyoruz. Mimarlığın, her seferinde yeni bir şey söylemesi gerektiği inancı bizi her daim gelecekte tutuyor.
Bugün tasarımlarınızla geleceğin şehirleri vizyonunuzu gerçekleştirmek için neler yapıyorsunuz?
İçinden geçmekte olduğumuz çağdaş gelecek arayışını her zaman hayata geçirme şansımız olduğunu düşünüyorum. Çalışmalarımızda bu yaklaşım üzerinden mimarlık pratiğimizi deneyimlemeyi amaçlamaktayız.
Mimarlığı/Mimariyi insan yaşamı üzerindeki etkisi bakımından ele aldığımızda, içinde bulunduğumuz bu geçiş döneminde teknolojik gelişmelerin getirdiği sınırsız tasarım özgürlüğünün yanı sıra teknolojik çağın yan etkileri diyebileceğimiz birtakım kavramlar ve arayışlar da hayatımıza girdi. Kullanıcıların esenlik ve mutluluk arayışı, tasarımın en önemli parametresi haline geldi. Duygular ile tasarım arasındaki ilişkiyi tasarımlara aktarma eğilimleri ortaya çıktı. Projelerimizin kent ölçeğine temas eden her detayını önemsiyor ve bu bilinç ile hareket ediyoruz.