Söyleşi | Beliz Görgül Kolsuz - Beliz Görgül Interiors
Ofisiniz ve tasarım çizginizi kısaca özetleyebilir misiniz?
Ekibimiz insan faktörünü ana unsur olarak düşünen, empati yeteneğini geliştirmiş tasarımcılardan oluşuyor. Tasarım yaklaşımımız popüler olan malzeme ve detayların tekrar ettiği genel beğeniye hitap eden alanlar yaratmanın aksine; kendine özgü ruhu olan, ziyaretçilerin sık sık geri dönmek isteyeceği sımsıcak hikayesi olan mekânlar yaratmaktır. Kısaca, bizim tasarım mottomuz, “Güzel anılar biriktirebileceğimiz, bize güzel duygular hissettiren mekânlar yaratmak”tır.
Tasarımlarınıza başlarken ilham kaynaklarınız neler oluyor?
Bize göre, her projenin tasarım sürecindeki ilham arayışı farklı gelişiyor. İlhamımızı yaşayan mekânlardan ve bunları kullanan kullanıcıların davranışlarından alıyoruz. Burada kullanıcının ihtiyaçları, alışkanlıkları ve zevkleri birer başlangıç noktası oluyor. Sonrasında topladığımız verileri bir araya getirerek aklımızdakini üç boyuta nasıl aktaracağımıza odaklanıyoruz. Tasarımlarımızda renk, bizim için önemli bir başlangıç noktası; her projenin bir rengi ve dokusu olduğuna inanıyoruz. Mümkün olduğunca kullanıcıyı şaşırtacak köşeler hayal ediyoruz. Görüp ilham aldığımız detayları olabildiğince farklılaştırıp projelerimizin ruhuna aktarırken, bir malzemenin alışılmış kullanımını değiştirip başka şekillerde de kullanılabileceğini gösterebilmeyi amaçlıyoruz.
Tasarım süreçlerinizde hangi faktörler sizin için önceliklidir?
Bizim için mekânın kullanıcıları ve onların alışkanlıkları en önde gelir. Projenin başında işvereni iyi anlamak, aklındakini üçüncü boyuta taşırken temel alacağımız kodları iyi belirlemek gerekir. Bununla birlikte mekânların yıllar geçtikçe kullanıcıya ihtiyacı olan faktörleri sunabildiğine emin olmaya çalışırız. Bizim için mekânın ruhunun yıllarca devam etmesi, değişen dünyaya ayak uydurabilmesi çok önemlidir. Bu nedenle malzeme seçimlerimiz ve plan yerleşimlerimizde geleceği hayal etmeyi çok severiz.
Projelerinizde yapı malzemelerini seçerken hangi faktörleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Sürdürülebilir, dayanıklı ve estetik açıdan projenize en uygun malzemeleri nasıl belirliyorsunuz?
Estetik, bizim mesleğimizin temelinde bulunuyor. Malzeme seçimlerinde projenin bütçesi ve kullanım koşullarını düşünerek estetikten uzaklaşmadan en doğru kararı vermeye odaklanıyoruz. Her projenin ihtiyaçları ve dokusu farklı olsa da sürdürülebilir ve lokal malzemeleri seçmeye özen gösteriyor, seçimlerimizde fiyat performans kıyaslamasını yapmayı alışkanlık haline getirmiş bulunuyoruz.
Mimari projelerinizde kullanıcıların ihtiyaçlarına nasıl odaklanıyorsunuz?
Öncelikle kullanıcıların ihtiyaçlarını en baştan iyi anlamak gerekiyor. Bunun için projenin gerçekleşeceği mekânı birlikte gezerek onların hayallerini dinliyor, sonrasında onlara ilham veren mekânlardan örnekler istiyoruz. Ardından tasarım ekibimizle tüm bu verileri tartışarak analiz yapıyor ve ilk taslak tasarımımızı çıkarıyoruz. Her aşamada müşteriden geri dönüş alarak onları iyi anlayıp anlamadığımızı, mekânsal yorumlarımızda doğru rotada ilerleyip ilerlemediğimizi tartışıyoruz. Tasarım sürecimizin her aşamasında, işveren ekibimizin bir parçası olarak bizlerle çalışıyor diyebiliriz. Bu da projenin geliştirme sürecinde işverenin ihtiyaçlarını doğru tanımlayıp bizi daha doğru yönlendirmesine yardımcı oluyor.
Tasarımlarınızda ve projelerinizde kullanıcı ihtiyaçlarını nasıl ele aldığınıza dair örnekler verebilir misiniz?
Tasarım ekibimiz, farklı dinamikleri olan birbirinden çok farklı projelerde görev aldı. Bir okul, bir restoran, bir ofis veya bir ev projesinin her biri bizim için çok heyecan verici oluyor. Kurguladığımız hayali, herkesin tattığını ve farklı yorumladığını görmek işimizi doğru yaptığımız hissi veriyor. Firmamızı kurduğumuzda gerçekleştirdiğimiz ilk projemiz olan Louise Restaurant’ın yeri bizim için çok farklı. Burada işveren mekânda New Orleans şehrinin ruhunu hissetmek istediğini söylediğinde, biz ekip olarak çok heyecanlandık. Konsept bir projede sanki dünyanın bambaşka bir yerinde yaşıyor ve oranın havasını soluyormuş gibi uzun uzun araştırmalar yapıp hayal kurduk. Topladığımız tüm verileri analiz ederek yeni bir mekânda kurguladık.
Matfen Mavi Fil Anaokulu’nda ise tamamen küçük öğrenciler gibi düşünmeye çalıştık; renkler, formlar ve farklı boyuttaki mimari öğelerle oynadık. Tabii tüm duvarları tasarlamadık, okulun kullanıcıları için boş tuval duvarlar bırakmayı da unutmadık!