Firmanızın hikâyesinden kısaca bahsedebilir misiniz? Firmanın temel faaliyet alanı nedir, hangi ürün veya hizmetleri sunuyorsunuz?

Ece Mermer, 2001 yılında Denizli’de kuruldu. Denizli’de 100.000 m² alanda fabrikamız bulunuyor. Yılda 1.000.000 m² levha, 700.000 m² ebatlı kesim yapıyoruz. Aksaray’da 50.000 m² alanda fabrikamız bulunuyor, burada ise yılda 800.000 m² granit üretimi yapıyoruz.

Fabrikalar dışında Antalya’da mermer depomuz, İstanbul Etiler'de de showroomumuz var. Türkiye genelinde 25 ocağımız var. Bu ocaklardan dolomit grupları, mermer, traverten granit ve limra çıkarıp ileri teknoloji ile fabrikalarımızda işliyoruz. Ürünler dışında mimari çözümler de üretiyoruz.

Firma olarak sektörde nasıl farklılaşıyorsunuz?

Üretim yapıyor olmamız bizi farklılaştırıyor. Üretici olduğumuz için kendi ocaklarımızdan çıkan taşları sunuyoruz.

Mermer gruplarının tümünün kaynağına sahibiz. Düzenli AR-GE çalışmalarımız sayesinde, kaynaklarımıza hep yeni ocaklar ekliyoruz. Blok, plaka ebatlı kesimler şeklinde üretim ve satış yapıyoruz. Bünyemizde jeoloji mühendisleri, maden mühendisleri, mimarlar var. Tüm disiplinler birlikte çalışarak tecrübe ve vizyonumuzu çalışmalarımıza yansıtıyoruz.

Mimari projelerde ne şekilde yer alıyorsunuz? Hangi sorunu çözüyorsunuz?

Mimari projelerde, ürün ve uygulama olarak yer alıyoruz. Kendi teknik ekiplerimiz ile bütünleşik bir hizmet sağlıyoruz.

Taşın montajının teknik açıdan doğru yapılması, en az doğru taş seçimi kadar önemli. Bu konuda mimarları, mühendisleri, tasarımcılar ve son kullanıcıyı tüm imkânlarımızı kullanarak destekliyoruz.

Firmanızın son 1 yılda ağırlık verdiği pazarlama stratejisi neydi? Hangi mecralarda görünür olmayı, hangi alanlarda faaliyet göstermeyi tercih ettiniz?

Geçtiğimiz sonbaharda İtalya Marmomac Fuarı’na katıldık. Aralık ayında, Dubai Big 5 Fuarı ile Türk taşlarını dünyaya tanıttık.17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında İzmir Mermer Fuarı’nda yer alacağız. Fuarlar dışında Etiler’de konumlanan showroomumuzda atölye çalışmaları ve workshoplar düzenliyoruz.

Ece Mermer’de en inovatif bulduğunuz ürün hangisi ve neden?

Gelişen teknoloji ile beraber, her projede farklı işlev ve tasarıma göre ürün üretiyoruz. Bu bazen üç boyutlu doğal taş cepheler oluyor, bazen iç mekanlarda 3D wall paneller oluyor. Zeminlerde de aynı şekilde, projeye göre farklı döşeme stilleri tasarlayıp üretiyoruz. Bu nedenle, bu sorunun cevabı, her proje için bu farklılık gösteriyor. Favori ürünüm olarak bir tane seçenek söyleyemem çünkü her projede farklılaşıyor ve hepsi birbirinden güzel oluyor.

Bildiğiniz gibi dünyanın insan tarafından geri dönüştürülemez biçimde değiştirildiği iddia edilen bir dönemde yaşıyoruz, siz firma olarak çevresel etkilerinizi nasıl minimize ediyorsunuz? Bu konu ile ilgili yaptığınız çalışmalar neler?

Doğal taşlar jeolojik, jeomorfolojik, hidrolojik, klimatolojik ve biyolojik etkinliklerin sonucunda ortaya çıkıyor. Doğa kendi içerisinde döngüsünü sürdürüyor. Bizler taş ocakları açarken peyzaj rehabilite planlarımızla beraber ruhsat alıyoruz. Kot farklılıkları dışında bu alanlarda çok büyük etkilerimiz yok.

Ocak faaliyetlerimizi tamamladıktan sonra alan tekrar doğal dokusuna kavuşturuluyor, orman haline getiriliyor. Antik çağlardan beri bu coğrafyadan doğal taşlar çıkarılıyor. Bizler çağ boyunca süren bu geleneği devam ettiriyoruz.

Mermerin kendisi karbon sıfır bir malzeme. Üretimden çıkan agregalar, asfalt ve çimento yapımında kullanılıyor. Mermer tozları ise plastik, kağıt, kimya sektörüne satılıyorlar.

Bunlar dışında fabrikalarımızda enerji yönetimi yapıyoruz. Üretimde kullandığımız sular arıtılarak tekrar kullanıma sokuluyor.

Bir taraftan da, teknoloji ve sunduğu gelişmeler hızlanmaya ve hemen her sektörü çok yakından etkilemeye devam ediyor. Siz firma olarak teknolojik yenilikleri ürünlerinize nasıl adapte ediyorsunuz?

Üretimde en ileri teknolojiyi kullanıyoruz. CNC ve su jeti kesim teknolojileri ile desen ve şekiller işleyebiliyoruz. Tüm bu teknolojilerin kullanılması sayesinde daha özgün ve estetik mermer ürünleri elde edilebiliyor.

Biraz da gelecekten bahsetmek istiyorum. Sektörünüzdeki son gelişmeler ve trendler hakkındaki düşünceleriniz neler ve sizin gelecek beklentileriniz/hedefleriniz nelerdir?

Ülkemiz, Alp Himalaya Kuşağı’nda bulunuyor. Coğrafi zenginliği sebebiyle, dünya doğaltaş rezervinin %40’ı Türkiye’den karşılanıyor. Bizler, ülke kaynaklarını geliştirerek başta Çin olmak üzere Amerika, İspanya, İtalya, Hindistan ve dünyanın pek çok noktasına Türk doğal taşlarını ihraç ediyoruz. Sahip olduğumuz ham maddeyi, marka değeri ile dünyaya tanıtmayı hedefliyoruz.