Ofisiniz ve tasarım çizginizi kısaca özetleyebilir misiniz?

OSO Mimarlık, kurucu ortaklarının mimar, iç mimar ve inşaat mühendisi olduğu, multidisipliner bir tasarım ofisidir. Bu sayede tasarımlarımızı bütünsel olarak ele almakta ve tasarımdan uygulama hizmetlerine kadar her aşamada özgün, çağdaş ve yenilikçi fikirleri merkezinde tutan bir yaklaşımı benimsemekteyiz.

Tasarımlarınıza başlarken ilham kaynaklarınız neler oluyor?

En başta yaşamın kendisi... Bu, kimi zaman bir çocuğun heyecanı, kimi zaman teknolojik yenilikler veya bir sanat eseri… Yaptığımız projenin içerik ve ihtiyaçları doğrultusunda bu ilham hiç tahmin edilemeyen bir yerden de gelebiliyor. Önemli olan o enerji ve heyecanı kaybetmemek.

Tasarım süreçlerinizde hangi faktörler sizin için önceliklidir?

Öncelikle işlevselliğin estetik ile harmanlanması bizim için ilk koşul. Bu iki unsur, tasarımlarımızın temel yapı taşları... İşlevselliği belirleyen ana faktör, işverenimizin ihtiyaç ve beklentileri. Estetiği belirleyen koşullar ise mekânsal aidiyet, yeni malzemeler, teknoloji entegrasyonu ve elbette özgün fikirler.

Projelerinizde yapı malzemelerini seçerken hangi faktörleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Sürdürülebilir, dayanıklı ve estetik açıdan projenize en uygun malzemeleri nasıl belirliyorsunuz?

Ofis olarak oldukça detaycı bir yapıya sahibiz. Bu doğrultuda malzeme kararlarımızı birkaç elemeden geçirerek kesinleştiriyoruz. İlk seçimlerimiz estetik, renk, doku ve malzeme kabiliyetleri çerçevesinde şekilleniyor. Akabinde dayanım, maliyet ekonomisi ve kolay erişilebilir olması gibi konuları değerlendiriyoruz. Bir tasarımı tamamlayan en önemli etken malzeme seçimi olduğu için, bu seçime oldukça zaman ayırıyoruz.

Mimari projelerinizde kullanıcıların ihtiyaçlarına nasıl odaklanıyorsunuz?

Ağırlıklı olarak kurumsal firmalara ait ofis ve mağaza projeleri üzerine uzmanlaşmış bir ofisiz. Dolayısı ile her gün değişen ve gelişen ihtiyaç ve beklentileri de çok yakından takip ediyoruz. Bu doğrultuda işverenimizin taleplerini karşılamanın ötesinde, onlara tasarım anlamında yeni bir vizyon ve bakış açısı kazandıracak önerilerde de bulunuyoruz. İşlevsellik tasarım sürecimizin vazgeçilmezi olduğu için; bu ihtiyaçları belirlemede, işverenimizle oldukça koordineli ve uyumlu bir birliktelikle çalışmayı çok önemsiyoruz.

Tasarımlarınızda ve projelerinizde kullanıcı ihtiyaçlarını nasıl ele aldığınıza dair örnekler verebilir misiniz?

En son projelerimizden biri olan “Esalco Lojistik” ofisinden örnek vermek isterim. Öncelikle karşılıklı talep, beklentiler ve bizim önerilerimiz doğrultusunda, işlevsel bir yerleşim planı oluşturuldu. Oluşan mekânların temel ihtiyaçları (akustik, mahremiyet, konfor, dayanım vb.) tasarıma entegre edildi. Buraya kadar olan kısım, bu işin zaten olmazsa olmazı. Tasarımın getirdiği katma değer, asıl bu noktadan sonra fark yaratıyor.

İşverenin talep ettiği ama nasıl karşılık bulacağı meçhul olan bir isteği vardı: Ofis içi iletişimi arttırmak, ayrıca enerjik ve dinamik bir atmosfer yaratmak. Bu doğrultuda tüm kullanıcıları kapsayacak şekilde çok amaçlı bir ortak alan tasarladık. Çeşitli aktivite ve oyunlar, küçük buluşma alanları ve yazı panoları gibi fonksiyonlar bu alana entegre edildi. İstenildiğinde tüm bu işlevlerin kayar bir sistemle toplanıp, büyük bir buluşma ve kutlama alanına dönüşebiliyor olması sağlandı. Bu sayede firmanın kullanımına özel, kendine has tasarımı ile fark yaratan ve aynı zamanda talep ve beklentileri de fazlasıyla karşılayan bir sonuç elde edildi.