Mimarlar Rehberi Röportajları | Dodofis Mimarlık - Burcu Kırcan Doğan ile Kullanıcı ve İhtiyaçları Üzerine
Ofisiniz ve tasarım çizginizi kısaca özetleyebilir misiniz?
Dodofis, ölçekler arası çatışmaları sorgulayan, yeni olasılıklar ve komşuluklar üzerine fikir üretmeyi hedefleyen, kente dair söylemler üretirken kamusallığın dönüşümünü yeniden ele alan bir mimarlık pratiğidir.
Tasarımlarınıza başlarken ilham kaynaklarınız neler oluyor?
Tüm tasarım süreçlerinin kapsamlı araştırma sürecine dayanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle kendi pratiğimizden yola çıkarak her proje özelinde, projeye özgü bir metot benimsemeyi hedefliyoruz. Projenin bağlamı, kendi dinamiklerini beraberinde getiriyor ve kendi özgün sürecini başlatıyor. Kimi zaman bir kitap ve tarihi bir referans, kimi zaman da araştırmalardan çıkan bir problematik, tasarımın ana fikrini oluşturabiliyor.
Tasarım süreçlerinizde hangi faktörler sizin için önceliklidir?
İmaj oluşturmanın ötesinde ruha sahip ve içinde yaşamı, anıları biriktiren mekânlar oluşturmayı önemsiyoruz. Tasarım sürecini, işlevsel zorunlulukların dışında, bağlam, malzeme ve teknik açıdan derinlemesine araştırma ve yeniden düşünmeye dayalı olarak yürütüyoruz. Yerel, bölgesel ve küresel bağlamı göz önünde bulundurarak çevresine, sosyal ve kentsel dokuya saygılı tasarımlar oluşturmayı ve tipolojilerin ötesinde sosyal değer yaratmayı hedefliyoruz.
Projelerinizde yapı malzemelerini seçerken hangi faktörleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Sürdürülebilir, dayanıklı ve estetik açıdan projenize en uygun malzemeleri nasıl belirliyorsunuz?
Malzemenin projenin ana fikri ile bütünleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Güzel yıllanması, dayanımı ve yenilikçi fikirlere uyumluluğu, seçilen materyalin en önemli niteliğidir diyebiliriz. Ekonomik faktörler karar vermede etkili olsa da, kullanışlılığı artıran, pratik çözümler sunan malzemeler, kullanıcıyı ikna konusunda marka bilinirliğinden daha etkili oluyor. Dolayısıyla malzeme üreticilerinin de, tasarım kültürünü ve yenilikçi fikirleri destekleyecek şekilde üretimlerini şekillendirmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanı sıra estetik ve ergonomik anlamda tatmin edici ürün çeşitliliğinin sürece katkısı yadsınamaz. Yoğun kullanımlı, kamusal yapılarda ürünlerin dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği ön plana çıkarken, butik yapılar ve tekil konutlarda yapıya has çözüm arayışları ve kişiselleştirilebilirliğini önceliklendiriyoruz.
Mimari projelerinizde kullanıcıların ihtiyaçlarına nasıl odaklanıyorsunuz?
Kişiye özel projelerde, proje öncesinde kullanıcılarla olabildiğince vakit geçirip, iletişim kurarak ihtiyaçları, kullanım alışkanlıklarını ve yönelimleri tespit ediyoruz.
Sonrasında projelendirme sürecini de kullanıcı ile yakın temasta yürütüp birlikte şekillendiriyoruz.
Kamu yapılarında ise proje öncesi iyi bir kent okuması yaparak başlamak gerekiyor. Bölgeyi ve kullanıcı tiplerini iyi analiz ederek yerelin kullanım alışkanlıklarını ve kent hafızasını ön planda tutuyoruz.
Tasarımlarınızda ve projelerinizde kullanıcı ihtiyaçlarını nasıl ele aldığınıza dair örnekler verebilir misiniz?
Kullanıcının beklentilerini ve taleplerini ele alırken, geçmiş deneyimlerimizi de olabildiğince onlara aktararak bu talepleri yeniden şekillendirip, gerçekçi ancak aynı zamanda da heyecan verici bir temele oturtuyoruz.
Alanın, programın keşfedilmemiş potansiyellerini ortaya çıkararak, kullanıcının beklentisinin ötesine geçen çözümler ile farklı bir yaklaşım oluşturmayı hedefliyoruz. Bu sayede yapının işlevi ne olursa olsun, bağlamı ve komşulukları ile sıkı ilişkiler kuran, bulunduğu çevreye ait olmayı ve değer katmayı hedefleyen projeler üretiyoruz.