Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezi
-
Rasa Stüdyo
-
2016
Konum
Antalya Muratpaşa Belediyesi, Çok Amaçlı Gösteri Merkezi Atölye ve Sahnesi (Opera ve Tiyatro İşliği) Mimari Fikir Proje Yarışma Alanı, ilçe sınırları içerisinde birbirlerine paralel ve lineer biçimde şekillenen iki ana taşıt aksı arasında yer almaktadır. Kuzeyde 1450. Sokak, güneyde ise Çınarlı Caddesi’nin, söz konusu alana yaya ve taşıt akış kaynağı oluşturması; kamu trafiğinin bu iki akstan yayılması ile proje alanının iki geçiş arasında adeta köprü görevi görmesini sağlamaktadır. Arazi bünyesinde yer alan, güneyden iz alarak kuzeye doğru yönlenen yeşil peyzaj lekesi de üst ölçekte kente dair kimlik vasfı kazandıran bir diğer önemli veridir. Aynı zamanda bu yeşil lekenin güneyde falezler ile başlayıp kamusal kullanımın yoğun olduğu alışveriş merkezine uğrayarak, kuzeye doğru bitmeyen bir gelişim göstermesi; yapının ekolojik ve sürdürülebilir kent izleri anlamında tasarım girdilerini etkileyen önemli bir faktör olmasına sebep olur. Yarışma alanına konu parsel ve komşu parseller dahilinde mevcut yüksek ve korunaklı ağaçlar da söz konusu gelişimin adeta bir göstergesidir.
Bağlam
Akdeniz İklimi’nin kendisini fazlasıyla hissettirdiği, iklimsel koşulların kullanıcı ergonomisini etkilediği Antalya İli; gölgelik alanların tercih edildiği ve sosyalleşmenin daha çok gün ışığının etkisini kaybettiği vakitlerde gerçekleştiği bir konumdadır. Aynı zamanda yarışma alanının ferah ve gölgelenme fırsatı veren peyzaj elemanlarıyla (ağaçlarla) dolu olması da kamu kullanımının gerek yapı işlevi gereği, gerekse kullanıcı konforu gereksinimlerinin karşılanabilmesi dolayısıyla bu alanda bir odak noktası oluşturacağının açıkça göstergesidir. Bu bağlamda yapı dilinde, güneşin zararlı etkisini kıracak yapı elemanlarının etkin bir şekilde kendini göstermesi; kent kullanıcılarının yapı asal işlevi dışında da yapıyı kullanmasına imkan veren esnek ve geçişli mekan kurgusunun tercih edilmesi, kaçınılmaz müdahalelerden biri olmaktadır. Orta yoğun konut kullanımının tercih edildiği yakın çevre ölçeğinde, park vistasının farklı kotlardan farkedilebilme özelliğine kavuşması ve kent kullanıcısına iç mekan – dış mekan kullanım olanaklarıyla gündelik yaşam eylemlerine cevap verebilir kurguda tasarlanması, proje girdileri anlamında önemli nirengi noktalarıdır. Bu bağlamda tasarlanan Opera ve Tiyatro İşliği, salt gösteri aktivitelerinden ziyade kent ve peyzaj arayüzü ile sosyalleşme imkanı veren, geçirgen ve esnek kullanım yapısı ile organik yapı terimi ile özdeşleşen, sürdürülebilir peyzaj lekesini kesintiye uğratmayan ve günün her saati kullanıcı istek ve taleplerine cevap verebilir yapıdadır.
Tasarım
Yapı asal etkinliklerinin çoğunlukla gerçekleştirileceği Çok Amaçlı Gösteri Salonu, akustik ve diğer disiplin gereksinimleri doğrultusunda şekillenerek hacmin egemen birimini oluşturur. Orkestra çukuru, ana ve yan sahneler ile ışık odası gibi teknik birimlerle de desteklenen salon, kullanıcılarının görsel ve işitsel ergonomisini sağlayacak; aynı zamanda farklı tür etkinliklere optimize yanıt verecek niteliktedir. Salonun kullanıcısıyla buluştuğu fuaye, aynı kotta hizmet vererek kentli ile salon kullanıcısını yapı arakesitinde buluşturur. Bu sayede, yapı kent kullanıcısı için farkedilebilir bir kamusal obje iken park da salon kullanıcısı için yoğun kent dokusu içerisinde adeta bir kaçış noktasıdır. İhtiyaç programı gereği talep edilen atölye ve prova salonları ise avludan açılan “Sanat Sokağı” ile bütünleşerek yapı kullanıcısının tek bir kotta tüm hizmetlerden faydalanmasına olanak kılar. Yapıdan, gece – gündüz, yaz – kış gibi devinimin olduğu her zaman diliminde kent kullanıcısının faydalanmasını sağlamak üzere, restaurant ve seyir platformu ile zenginleşen ön kamusal mekan, etkinlik avlusu ile tüm bu birimleri bir arada tutar. Kentlinin salt program dahili sanatsal aktivitelerden faydalanmasının yanı sıra, açık ve yarı açık platformlarda da benzer etkinliklerde rol alması sağlanır. Bu bağlamda tasarlanan üst teras yürüyüş platformları sayesinde, yapı her düzlemde kentli için kullanılabilir duruma gelir. Servis girişi ve araç otopark rampası gibi teknik hacme inen birimler ise yapıya komşu araç yollarından alınan cepler ile bir arada kurgulanmıştır. Yönetim birimleri ise tüm bu sıralanan birimleri hem kontrol altında tutabilen, hem de gerektiği zaman işlevi gereği ayrışması gereken zamanlarda perdelenebilen kuzey yönü giriş lokasyonundadır.
Gelişim
Antalya Muratpaşa Belediyesi, Çok Amaçlı Gösteri Merkezi Atölye ve Sahnesi (Opera ve Tiyatro İşliği) öneri projesi, üst fuaye katından bağlanan balkon eklentisi ile salon özelinde düşeyde mekan kullanımı kuvvetlendirilerek geliştirilmiştir. Bu esnada, salon ölçüleri akustik ve ergonomik koşullar doğrultusunda revize edilerek izleyici kullanımı açısından optimal değerlere kavuşturulmuştur. Böylece düzlemsel biçimlenen salon kurgusundan ziyade hacimsel gelişim gösteren; alt başlık teknik birimlerin daha rahat yerleşimine olanak sağlayan ve farklı katlardan servis alımına imkan veren düşey yönlü tasarım tavrı ön planda tutulmuştur.
Önerilen üst fuaye kullanımı, “sokak” kamusal alt yapı olgusuyla şekillenen yaya promenadına, kuzey yönünden eklenen geniş merdiven ile bağlanır. Böylece, bir önceki öneriye göre genişliği daha da arttırılan “sokak” boşluğu, üst kota da bağlanarak kullanıcı eylemlerini yapı özelinde ve asal işleviyle uyumlu olacak şekilde sürdürülebilir kılar. Sanatsal etkinliklerin yalnız zemin katına yayılmasının önüne geçilmiş, geniş ve yaygın teras kullanımını daha efektif hale getirmiş; ayrıca “skylight” boşlukları optimal yapısal özellikleri korunarak geçirgenliği arttırılmıştır. “Sokak” ın salt fuaye ile bitmeden, barındırdığı sanatsal aktivite merkezli birimler ve donatılar ile yeşil peyzaj yardımıyla parka akması da, tüm tasarım alanının makro ölçekte tekil tasarım girdisi olarak ele alındığının bir ifadesidir. Sirkülasyon ve yeşil peyzaj sürdürülebilirliği, öneri proje için en önemli girdi olmaya bu aşamada da devam etmiştir.
Bununla birlikte, yapının da geçirgen kabuk yapısı korunmuş; her yönden aynı etkiyi hissettiren çerçeve etkisi salt iklimsel etkilere karşı önlem olmaktan ziyade mimari tavır olarak yapının önemli bir tümcesi haline gelmiştir. Yüksek betonarme kiriş şeklinde teşkil edilen çerçeve, her ne kadar tüm yapı cephelerinde sabit yüksekliğe sahip olsa da, “sokak”, “iç bahçe” izinde çentik müdahaleleriyle arkasında yer alan kurgu akışı hakkında ipucu vermeye devam etmiştir.
Aynı zamanda, “Çekirdek” gibi sağır cephe kullanımı fazla ve yapı genelinde servis alanlarıyla daha ilintili olması gereken lokal birimler yeniden ele alınarak daha içe dönük tavırla tekrar tasarlanmıştır. Bu esnada, diğer birimlerin ve yapı elemanlarının kullanıcı üzerinde olumlu iklimsel korunma amaçlı etkileri sürdürülmüştür.
Özetle, asal işleviyle uyumlu ergonomi ve fonksiyonellikte bir salon ve çevresindeki kullanıcı dinamizmini geçirgen yapısıyla sürdürülebilir kılan yapı ile sürdürülebilir “Opera ve Tiyatro İşliği” olgusu oluşturulmaya çalışılmıştır.
Proje Ekibi: Tuna Han Koç, Cihan Sevindik, Doğan Türkkan, Zeynep Canan Aksu
Yardımcılar: Tuğba Bahar Yılmaz