Cephe Tasarımında Geri Dönüşüm, Hayal Gücü ve İnovatif Düşünce
Doğal kaynaklar sonsuz değil ve bilinçsizce kullanıldıkları sürece tükenebilecekleri göz önünde bulundurularak geri dönüşüm sağlanabilmeli ve bu nitelikte malzemeler kullanılmalıdır. Çevrenin korunumu,kaynak israfını önlemek,enerji tasarrufu gibi elzem konular açısından geri dönüşüm önem arz etmektedir. Ancak atıkların geri dönüşümü de enerji ve maliyet gerektirdiğinden kimi zaman tekrar kullanımı daha uygun bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Küçük ölçekli tekil projelerden kamusal alan projelerine kadar birçok alanda geri dönüşümlü malzeme ile çevrenin inşası mümkündür. Bu konuda bilinçlenmek ve doğa üzerinde üstün bir güç oluşturmak yerine doğayla bütünleşerek ona eşlik ederek yaşamanın önemli olduğunu vurgulamak, oluşturduğumuz atıkları tasarımsal bir öğe olarak kullanmak günümüzde önemli hale gelmiştir.
Dünyada her yıl ortaya çıkan atık miktarı 2.12 milyar tondur . TUİK (2016) verilerine göre Türkiye’de belediyelerce toplanan atık miktarı 2016 yılı için 31.583.553 tondur. Düzenli çöp depolama alanlarına gömülen bu atığın büyük bölümü dünya elektrik tüketiminin %10’unu karşılayabilecek seviyede ve 4,5 milyar varil petrol eşdeğeri enerji içermektedir. Doğal kaynakların bir gün tükeneceği gerçeğini kabul etmeli ve inovatif düşünce yapısıyla atıklarımızı nasıl dönüştürüp hangi sektörlerde nasıl kullanmamız gerektiğini belirlememiz gerekmektedir. Yapılar, mekanlar; şehirlerde büyük alanlar kaplar ve atık oluşumu, hava kirliliği, radyasyon gibi unsurları tetiklerler. Bu sebeple yapıların malzeme seçiminde geri dönüşüm ve inovasyon gözetilmelidir. Geri dönüşüm malzemeleri ile yapabileceklerini düşünmek tasarımcıyı kısıtlayan değil, aksine malzemenin de tasarımcıya fikir verdiği ve inovatif düşünce ortamının oluşmasının sağlandığı bir durumdur.
Yaratıcı, geri dönüştürülebilen malzemelerin kullanıldığı, yenilikçi ve ilham veren cephe tasarımları örneklerini yazının devamında inceleyebilirsiniz.
Manifesto Eco House
Manifesto Eco House, çevre dostu bir proje olarak 2009 yılında tamamlanan ve Şili'de inşa edilmiş bir konuttur. Ev biyoklimatik tasarım, geri dönüştürülmüş, yeniden kullanılmış malzemeler, kirletici olmayan yapıcı sistemler, yenilenebilir enerjinin bir entegrasyonudur. Ev, toplam 160 metrekarelik bir taban alanı üstüne iki katlı olarak üç nakliye konteynerinden, prefabrik ve modüler bileşenleri kullanarak inşa edilmiştir. Evin yapımında kullanılan atık malzeme geri dönüşümlü ahşap palettir. Projede "inşaat malzemelerinin % 85'inden fazlası yeniden kullanılabilir veya geri dönüşümlü yalıtım, demir-çelik, kâğıt, alüminyum gibi malzemelerden oluşmaktadır. Sadece 90 günde inşa edilen evin enerji ihtiyacının yaklaşık % 70’i güneş panelleri ve rüzgârdan yararlanılarak karşılanmıştır". Böylelikle modüler, düşük maliyetli, sürdürülebilir malzemeler kullanıldığından sürdürülebilir ve çevreye dost bir yapı ortaya çıkmıştır. Farklı, özgün bir cephe ve düşünce yakalanmıştır.
Pet Pavilion
Hollanda, Enschede'de yer alan PET pavyonu, 40.000’in üzerinde plastik şişenin yapı malzemesi olarak kullanıldığı, atölye çalışmaları ve sergiler için inşa edilen geçici bir pavyon yapısıdır. Yapı, "tasarımcıların beton gibi kalıcı bir yapı malzemesinden farklı olarak, somut bir değeri kaybetmeden, yeniden ve tekrar kullanımının, geçici bir binanın yaratılması amacıyla paralel bulmaları” fikriyle başlatılmıştır. Yapı malzemesi olarak kullanılan plastik şişelerin büyük bir kısmı yakma fırınlarından toplanmıştır. Toplanan şişeler 100x100x80 cm' lik balyalar halinde preslenerek yapıda kullanılmıştır. Atık kullanımı ve sürdürebilirlik amaçlanmıştır.
Gallery of Furniture
Yapı, 2016 yılında Çek Cumhuriyeti’nde tasarlanmıştır. Yapı, 900'den fazla siyah plastik koltuktan oluşan yeni, kolayca hatırlanan bir cepheye sahip bir binaya dönüştü. Bina dış cephede daha büyük bir ayarlama olmaksızın yaklaşık 80 CZK / 1 parça için plastik siyah bir koltuk olan homojen bir ürünle kaplanmıştır. Başka bir banner reklamı olmadan içeride olup biteni yansıtan soyut bir doku oluşturur. Kullanılan malzeme, tedarikçinin düzenli olarak teslim ettiği Vicenza adlı bir iç mekan sandalyesinin temel formudur. Dış mekanlarda siyah granül kullanıldı sebebi farklı hava koşullarına, özellikle UV ışığına dayanıklı olmasıdır. Tekli koltuklar, cepheye sabitlenmiş çelik bölümlerden yapılmış bir yapı üzerine sabitlenmiştir. Mekanik bir hasar durumunda her bir parçayı yenisiyle değiştirmek mümkündür, hatta cephe temizliği bile yüksek basınçlı temizleyici ile yılda bir veya iki kez kolayca yapılabilir. İnovatif düşünce ve geri dönüşüme önem verilerek farklı ve modüler bir cephe dizayn edilmiştir.
Waste Side Story Pavilion
Pavilion Cloud-floor ofisi tarafından 2018 yılında Tayland’da tasarlanmıştır. Waste Side Story Pavilionu, malzemelerin tüketildiği ve israf edildiği geleneksel tasarım ve yapım yönteminin sorgulanmasına davet ediyor ve geri dönüştürülmüş malzemelerinin değerlendirilerek de tasarım yapılabileceğini vurguluyor. Altı metre yüksekliğindeki pavyon, özel olarak tasarlanmış, geri dönüştürülmüş plastik tuğlalar ve hafif naylon perdelerden oluşuyor. Yapıda kullanılan elemanlar tekrarlayan bir düzende tasarlanmıştır ve bu modüler düzen yapı içinde ritimler yaratır. Tasarım haftasının ardından, tuğlalar ve ızgaralar 2500 sandalyeye ve 1500 taşıma çantasına ayrılacaktır. Kısa vadeli bir varoluş için tasarlanmış olsa da, zamansal bir mimari işlevinin ötesine geçiyor. Yapı; yenilikçi, yaratıcı, sosyal değeri olan, sürdürebilirliği amaçlayan ve ilham veren bir konumdadır.
1500 Adet Yarı Şeffaf Plastik Sepetten Oluşan Hafif Bir Cephe
Mimar Hyunje Joo tarafından Güney Kore’de 2017 yılında tasarlanmıştır. Bu cephe tasarımı, esnek, hafif ve geri dönüştürülebilir bir mimari unsurun inşası ile iç ve dış arasındaki ayrımı ele alan bir öneridir. 1.500 adet yarı şeffaf plastik sepetten oluşan bir yüzey olan proje, ışığı ve siluetleri yayarken, farklı mekanlarda farklı konfigürasyonlarla tekrar kullanılabilme imkanı sunuyor. Alanın ötesinde ışık ve siluetlerin gösterdiği gibi yüzey, iç ve dış arasındaki ayrımı en aza indirir. Gün içinde malzemenin difüzyonu ve yansıması nedeniyle duvar yüzeyinde değişiklikler meydana gelir. Zamanın geçişi hem içeriden hem de dışarıdan daha aktif bir şekilde algılanır, çünkü bu ışık efektleri duyularımızı harekete geçirmeye yardımcı olur.
Örnekler incelendiğinde; modüler, düşük maliyetli, geri dönüştürülebilen malzemeler kullanıldığından sürdürülebilir, çevreye dost yapıların ve kamusal mekânların yaratıldığı, atık miktarının azaltılmasına katkıda bulunulduğu görülmektedir. Bu tasarımların atık dönüşümü, çevreyi ,doğayı koruma gibi konulara farkındalık oluşturduğunu ve bilinçlendirmeye katkı sağladığını söyleyebiliriz. Bu farkındalıkla tasarımcılar, hayal gücü ve inovatif düşünce yardımıyla yenilikçi, farklı ve cezbedici cephe modelleri elde edebilirler.
KAYNAKÇA
https://www.archdaily.com/41001/manifesto-house-james-mau-for-infiniski
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/595528
https://www.archdaily.com/869729/gallery-of-furniture-chybik-plus-kristof
https://www.archdaily.com/900987/waste-side-story-pavilion-cloud-floor
_________________________
Maide ARSLAN