Saint-Gobain Türkiye, Eskişehir’de Düzenlenen 6. Ulusal Yapı Kongresi ve Sergisi’nde Yapı Sektörü ile Buluştu
Aralarında Weber, Vetrotech, Ecophone, Saint-Gobain Glass, PAM, Chryso, Saint-Gobain Aşındırıcılar gibi şirketlerin olduğu, iştirakleri içerisinde İzocam ve Dalsan’ın da yer aldığı 14 marka ile Türkiye’de faaliyet gösteren Saint-Gobain Türkiye, sürdürülebilir bir geleceği tüm inşaat ve yapı sektörü paydaşları ile birlikte inşa etme amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor.
Dayanıklı ve sürdürülebilir şehirleri inşa etmede önemli katkılar sağlayan Saint-Gobain, sürdürülebilir bir dünya için çevreye ve doğaya daha az zarar veren, doğal kaynakların daha etkin kullanıldığı, karbon salımının düşük enerji verimliliğinin yüksek olduğu inovatif binalar tasarlanmasını destekliyor.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, TMMOB Mimarlar Odası Ankara, Antalya ve Eskişehir Şubelerinin iş birliğiyle gerçekleşen 6. Ulusal Yapı Kongresi ve Sergisi’nde değişen dünya, çevre ve yaşam koşullarının yapı sektörüne etkisi ve yapılı çevrenin bu koşullara uyumu, yapı malzemesi, mekân, bina, şehir, çevre ölçeklerine kadar yapı sektörü ile ilgili farklı disiplinlerden görüşler ve çalışmalar katılımcılar ile buluştu.
Değişen dünyanın hassasiyetlerine yapılı çevrenin adaptasyonunu tartışacak nitelikte “Döngüsel Tasarım, İklim Değişikliği, Sayısal Tasarım, Sanal Gerçeklik ve Geleceğin Mekânları” olmak üzere belirlenen birden fazla tema üzerine kurulu Kongre’de alanında uzman birçok katılımcı farklı temalarda görüş bildirdi.
Kongrede, her geçen gün genişleyen mimarlık disiplinin gündemi ve araştırma-uygulama konuları kapsamında, olağandışı koşullar ve ortamlar için tasarım, geleceğin mekân tasarımı ve adaptasyonu, sanal gerçeklik teknolojileri ve sayısal tasarım, gelecek koşullara dayanıklı yapılı çevrelerin geliştirilmesi ve çözümler üretilmesi gibi gündemin ilgi çeken konuları kamuoyu ile paylaşıldı.
“İnsanların konfor arayışına cevap veriyoruz”
Hafif inşaat ve inşaat sanayinin dekarbonizasyonunu ele alarak hafif inşaat çözümleri üretip günlük hayatta kişilerin konfor arayışlarına cevap verme çabasında olduklarını dile getiren Saint-Gobain Türkiye Mimari Çözümler Müdürü Kubilay Büyüklü ‘‘Geleceğin şehirlerini inşaa edebilmek için geleceğin binalarını nasıl tasarlayacağımızı düşünmemiz gerekir. İnsan ömrünün büyük bir kısmını binaların içinde geçiriyor ve yaşadığımız ortamın insan konforuna hizmet edecek bir alt yapıda olması gerekli. Güvenli ve sürdürülebilir bir yaşama kavuşabilmenin anahtarı bugünden harekete geçmek olduğunun bilincindeyiz. Yapısal olarak bina inşaa tekniklerimizi inovatif ve sürdürülebilir malzemeler ile destekliyoruz.
1992 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile önemli bir adım atılmıştır. 2015 yılında Paris İklim anlaşması ve ardından 2019 yılında yayınlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı ile iklim değişikliğini önleme konusunda atılan bu adımlar ülkeler ve kuruluşlar açısından bağlayıcı hedef ve önlem paketi haline dönüşmüştür.
2030 yılına kadar önemli maddelerden biri olan iklim değişikliği üstesinden gelmemiz gereken hedeflerimiz arasında. Saint-Gobain grubu olarak bu amaca hizmet edecek şekilde 2030 yılında endüstriyel su tüketimimizi yüzde 50, karbon emisyonlarımızı yüzde 33’e kadar azaltmayı, geri dönüştürülebilir ambalajları yüzde 100 kullanmayı ve bütün ürün grupları için yaşam döngüsü analizimizi yüzde 100 yapmayı hedef olarak belirledik. 2050 yılına kadar Net Sıfır Karbon olma taahhüdünde bulunduk” dedi. Büyüklü, dirençli ve sürdürülebilir yapıların, Saint-Gobain’in hedefleri ile örtüştüğünün altını çizerek konuşmasını tamamladı.