Yapı Kataloğu - Nitelikli Mekan Yaratma Platformu

Bize Ulaşın +90 (850) 303 27 83
Üretilen Değil Yetişen Malzeme, Miselyum

Üretilen Değil Yetişen Malzeme, Miselyum

Miselyum, yapı malzemesi teknolojisinde yükselen ve gelecek vadeden bir konu... Bunun sebebi ateş, su ve küfe karşı yüksek dayanıma sahip olmas, yüksek işlevli ve düşük maliyetli olması ve sürdürülebilir olması... Bu özellikleri miselyuma sınırsız bir kullanım alanı sağlıyor. Mantarlar kendi kendini söndürebilme becerisine sahiplerdir.  Suda yüzebilir, ve diğer malzemelere oranla daha fazla basınca dayanabilirler bu sayede piller, uçaklar, arabalar, trenler, yalıtımlar, ambalajlar, robotlar, roketler, çocuk oyuncakları,ayakkabılar gibi daha pek çok alanda da kullanılmaktalar.Miselyumun bunları başarabilmesinin birinci sebebi, doğal bir yapıştırıcı olması.Yapıştırıcılık onunla birleşecek ikinci malzemeyi kendine bağlamasına imkan sağlıyor. İkinci sebep ise mantarların hızlı büyümesi. Çağımızın önemli gereksinimi olan hız, mantarlarla iş birliğimizi ihtiyaç haline getiriyor. 

Miselyum kompozitin üretim süreci şu şekilde işliyor: Çiftçilerden alınan düşük değerli mahsul atıkları veya ahşap atıkları (eski saman, pirinç, mısır kabuğu) miselyum ile birleştiriliyor, miselyumlar atığı kapsülleyip temel malzemeyi yiyor ve kendisine bağlanan parçalarla büyüyor. Ayrık parçalar kompozit oluyor, muhafaza ediliyor ve istenen geometri korunuyor, 4 gün sonunda katılaşıp ürünü sağlamlaştırmaya yardımcı olacak preslenmeye hazır oluyor. Elde edilen kompozit miselyumdan plastiğin tahtını yerinden oynatacak petrol bazsız ürünler, yüksek performanslı yalıtım için izolasyon ürünleri ve ağaçsız bir şekilde imal edilen ahşap ürünler ortaya çıkıyor. 

Bu konuyla ilgilenen birçok sanatçı, ekip, ve şirket tarafından ortaya çıkarılmış ürünler mevcut. Ecovative isimli şirket doğada bozulması zor, ekosistemi yok eden plastiği mantarla yenmek istiyor. Doğal yöntemlerle miselyumdan ambalajlar üretiyor. Ürettikleri ambalajlar hafif, güçlü yanmaz, su itici ve sıfır karbon emisyonlu oluyor.Bu ambalajı attığınızda tekrar doğaya karışabiliyor bu nedenle geleceğin gözde ürünü olma yolunda ilerliyor. 

İtalyan tasarım şirketi MOGU miselyumun düşük ısı iletkenliği, yüksek akustik absorpsiyonu ve yangın güvenliğinin verdiği faydalarla akustik paneller ve yer karoları üretiyor. Suya ve havaya karşı sızdırmazlık, akustik ve sıcaklığa karşı izolasyon sağlıyor. 

Konut krizi için eski evleri geri dönüştürebilmek adına inşaat atıkları ve miselyumların bir araya getirilmesiyle geri dönüşüm projeleri üzerine çalışılıyor. İnşaat alanlarındaki karbon emisyonu düşünüldüğünde işe yarar bir çözüm yolu olduğu gözüküyor.

Eric Klarenbeek isimli tasarımcı 3 boyutlu yazıcıyla miselyumdan sandalye tasarlıyor. Malzeme tasarım sürecine dahil edilince ortaya biyolojik bir materyal çıkıyor, dinamik bir sürece sahip oluyor. 

Daha karmaşık işler yapılabilir mi diye bakıldığında enstalasyon çalışmaları ile karşılaşıyoruz.

The Living ekibi miselyumu kullanarak Hy-Fi adında organik bir kule inşa ediyor. Organik yapı malzemesi mantarı tuğlalar haline getirip kullanmışlar. Tuğlalar biyolojik olarak parçalanabilir olduğundan yapı kaldırıldığında doğaya geri dönüştürülebilecek. 

Mantarlar detoksifiye edici özelliğe sahiptir, bakterilere karşı antibiyotiktir. Sağlık ve hijyen konularının hat safhada olduğu bugünlerde, mantarın bu özelliği belki de pandemi sonrası mekanın yeni malzemesi olabilme kapasitesi taşıyor. Bitkilerin enerji üretmek için güneş ışığını kullanması gibi mantarlarda enerji üretmek için radyasyonu kullanabiliyor. Bu özellikleriyle başka gezegenler için inşaat malzemesi gözüyle bakılıyor. 

Bunlar mantarla yapılabilecek işlerin daha başlangıcı gibi gözüküyor. Organik devrim yaratacak bu malzemeyi gelecekte daha çok göreceğiz gibi duruyor...

_____________________________________

Elif DEMİRCİ

Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık bölümü öğrencisi olan Elif Demirci için mimarlık alanında olup biten bütün tüm işleri, malzemeleri, projeleri incelemek ve karşı tarafa yazı yoluyla anlatmak büyük bir tutku. İnsanlara araştırdıklarını, öğrendiklerini aktarabilmek için çok okuyan ve yazan Demirc'nin hedefi, mezuniyetinin ardından editörlük alanında ilerleyerek bu alanda kariyer yapmak.