Şerefiye Sarnıcı Giriş Yapısı ve Çevre Düzenlemesi
-
Cafer Bozkurt Mimarlık
Binbirdirek Mahallesi’nde bulunan bir yapı adası boşluğunun altında yer alan Şerefiye Sarnıcı, II. Theodosius Dönemine ait olduğu tahmin edilen oldukça iyi korunmuş bir Bizans Su Yapısıdır. Yapıya ana ulaşım Tarihi Yarımada’daki en önemli kentsel akslardan biri olan Divan Yolu’ndan sağlanmaktadır. Daha önce üzerinde bulunan bazı binaların Koruma Kurulu Kararı ile kaldırılmasından sonra, yoğun yapı dokusu arasında, üç tarafı sokaklar ile çevrili küçük bir kent boşluğu hüviyeti kazanmış ve park olarak kullanılmaya başlamıştır. Kuzey kenarında tarihi bir yapı yer almaktadır. Özellikle güney ve batı kısımlarında, eski Piyer Loti Caddesi aksı üzerinde bulunan ağaçlar güzel bir yeşil doku yaratmaktadır.
Sarnıç yapısının iç kısımları ile ilgili Restorasyon Projesi farklı bir firma tarafından yapılmıştır. Cafer Bozkurt Mimarlık tarafından gerçekleştirilen “Giriş Yapısı ve Çevre Düzenlemesi” küçük çaplı bir kentsel tasarım projesi olarak ele alınmıştır. Bu projede, Şerefiye Sarnıcı’na girişi sağlayan bir ön yapı oluşturmak kadar, mevcut kent boşluğunun yakın çevresine hizmet veren ve etrafındaki tarihi mirasın izlerini yansıtan, çağdaş bir kent meydanı ve kamusal alana dönüştürülmesi de temel alınmıştır. Bu çerçevede tasarlanan yeni yapı, sarnıca girişin hazırlanması ve ziyaretçi ihtiyaçlarının karşılanması yanı sıra bütün meydana hizmet veren bir odak noktası olacaktır.
Kentsel tasarım kuzeyde daha yüksek bir kotta bulunan “Sarnıç Meydanı” ve güneyde alçakta yer alan “Piyer Loti Meydanı”ndan oluşmaktadır. Giriş Yapısı iki alanın ortasında, sarnıcın bugünkü girişinin üzerine konumlandırılmıştır. Sarnıç Meydanı düzenlemesi, projenin en önemli yaklaşımı olan; Sarnıç Yapısı’nın ortaya çıkarılması ve görünür hale getirilmesi ilkeleri esas alınarak yapılmıştır. Burada Şerefiye Sarnıcı’nın hem mimari grafiği ve geometrik yapısı hem de malzeme, renk ve doku özellikleri yüzeye yansıtılmıştır. Piyer Loti Meydanı ise sarnıca ait geometrik düzeni devam ettirerek, Giriş Yapısı’nın önünde bir giriş mekânı oluşturmakta ve mevcut ağaçların oluşturduğu mekânsallığı kullanarak eski Piyer Loti Caddesi aksını ortaya çıkarmaktadır. Bu meydan bir yansıtma havuzu ile Giriş Yapısı’ndan ayrılmıştır. Sarnıca giriş, tarihi yapının bir su haznesi olmasına atfen, bu su elemanı üzerinden gerçekleşmektedir.
Yeni Giriş Yapısı da aynı prensipler çerçevesinde, Şerefiye Sarnıcı’nı ortaya çıkaracak hafif, çelik konstrüksiyondan, sökülebilir, şeffaf ve çağdaş bir yapı olarak tasarlanmıştır. Yapının boyutları, meydan ve çevre yapılar ile oranlı bir kitle oluşturacak şekilde belirlenmiştir. Büyük bir yapı yapmadan ihtiyaç programı karşılanmıştır. Çelik strüktür, ahşap döşeme, metal çatı ve cam dış kabuk elemanları; içeriden ve dışarıdan bakıldığında tarihi yapıya en az müdahale eden, hafif ve modern bir yapı sistemi oluşturmak için tercih edilmiştir. Güneş kontrol elemanlarından oluşan ikinci cephe sistemi, sürülerek açılan cephe elemanları ve çatıda bulunan havalandırma panjurları bina içindeki doğal hava sirkülasyonunu ve ısısal konforu sağlayacaktır. Tüm tesisat mekânları ve makineleri peyzaj düzenlemesinde hissedilmeyecek şekilde planlanmıştır. Islak hacimler, servis alanları ve mutfak “cam kutu” içinde tasarlanan ikinci bir “servis kutusu” içinde çözülmüştür.
Fonksiyonel olarak Giriş Yapısı, alt ve üst zemin katları ile hem Sarnıç Meydanı’na hem de Piyer Loti Meydanı’na açılarak çevresindeki kamusal alan ile bütünleşmektedir. Bu katlarda; mekâna girişin hazırlanması, ziyaretçi hareketlerinin yönlendirilmesi, bilet satış, danışma, hediyelik eşya-broşür-kitap satışı ve kafeterya işlevleri bulunmaktadır. Üst katta ise tuvaletler ve bir depo alanı yanı sıra sergi, film gösterimi, toplantı amaçlı kültür faaliyetleri için kullanılabilecek çok amaçlı bir mekân bulunmaktadır.
İstanbul’un en önemli tarihi merkezinde yer alan bu eserin kente ve yakın çevresine kazandırılması için tasarlanan Şerefiye Sarnıcı Giriş Yapısı ve Çevre Düzenleme Projesi, insanların bu alanda rahatça vakit geçirmesi ve keyifle tarihsel çevreyi tecrübe etmelerini sağlanmaya çalışmaktadır. Proje 2016 yılında Türkiye Mimarlar Odası 15. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nde "Proje /Koruma Yaşatma Dalı Ödülü"ne layık görülmüştür.