Building Catalog - Platform for Creating Qualified Space

Contact Us +90 (850) 303 27 83
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi

  • 2X1 Architects

Taksim Meydanı için Uluslararası Kentsel Tasarım Yarışması'nda eşdeğer ödüllerden birini alan OBRUK, Türkiye'nin metropol şehri İstanbul'un kalbine yeni bir bakış açısı getirme eğiliminde olan bir kentsel projedir. 2013 yılında ortak kentsel alanı yayalaştırmayı amaçlayan yukarıdan aşağıya bir kentsel müdahale sonrasında meydan ve çevresi canlılığını ve canlılığını yitirmiştir. Bazı peyzaj düzenlemelerinden sonra bile, meydan, insanların güçlü bir yer duygusu ve sağlam bir programatik kalite olmadan kendilerini yönlendiremeyecekleri boş bir arazi olarak işlev gören bir tür 'kapalı alan' haline gelmiştir. 
 
Bu açıdan proje, geçmişinde yaratılan mekansal değerleri tanıyarak ve bugünkü zayıflıklarını ve fırsatlarını net bir şekilde kabul ederek bugünkü durumuyla karşılaşarak, sahada alternatif bir şehircilik görünümü önermektedir.
 
Buna göre ekip, genel tasarım şemasını aşağıdaki stratejiler üzerinde tanımlanmıştır:
  •    "Gezi yeşili"nin boşluk üzerinde, çevreleyen kumaşın kenarına doğru uzatılması.
  •    Taksim'in yer altı ve yer üstü yüzeyi arasındaki entegrasyonu. 
 
Projede, parkın yeşil dokusunun, meydanın genel yüzeyine yayılması ve onu şehrin merkezinde yer alan daha büyük yeşil bir kentsel plazaya dönüştürmesi öneriliyor. Bu sayede meydanın belirsiz sınır durumu aydınlatılmakta ve halkın kesintisiz bir mekan deneyimi yaşaması hedeflenmektedir.
 
Yeşilin kentsel yüzey üzerindeki işgali ile Gezi Parkı'ndaki doğal şehir manzarası kavramı pekiştirilecektir. Eş zamanlı olarak İstanbul'un merkezi kamusal alanı olan Taksim'in mekansal tanımı da radikal bir şekilde yeniden yorumlanıyor. Meydan, eklektik peyzaj ve beton kentsel yüzeyin kararsız koalisyonu ile karakterize edilmez. Sert yüzey ve çevre düzenlemesinin kesin entegrasyonu, kentliler tarafından okunaklı bir algı ve mekanın farklı şekilde ele alınması için bir dizi iyi bağlantılı ve geçirgen "niş" tanımlama eğilimindedir. Önerilen peyzaj stratejisi, alanın kalıcı kullanımı için istenen çevresel koşulu sağlarken kitlesel toplantıları (yani protestoları ve şenlikleri) mümkün kılacak yüksek taçlı ağaçların (yani acer campestre) dikilmesine dayanmaktadır.
 
Gezi Parkı'nın 'yeşil işgali' fikri de şehrin daha geniş bağlamında yeniden üretiliyor. Yeşil kumaşı Gezi Parkı'nı çevreleyen kamusal alana yaymaya odaklanan tasarım stratejisi, Taksim'i merkezi kumaşın tüm gövdesi için uygulanacak yeşil stratejinin merkez üssü olarak görüyor. Bu bağlamda tohum bombardımanı tekniği, toplu yeşillendirme stratejisinin bir aracı olarak kullanılmaktadır.
 
Projenin ikinci büyük önerisi olarak, meydanın yeraltı seviyesinin yeniden işgal edilmesi, kamusal alanın yeniden etkinleştirilmesi için başka bir strateji olarak düşünülebilir. Buna göre proje, meydan altında yapılandırılan lineer bir yapı ile yer altında bulunan otobüs duraklarını metro ve füniküler istasyonlarına bağlamaktadır. Böyle bir yeraltı seviyesi, mekanın daha yüksek bağlanabilirliğini amaçlar ve yeni kentsel programların yer alacağı aktif bir katman sağlar. Eksen boyunca, bağımsız sanat girişimlerinin yaratıcı üretimi için bir dizi sanat alanı (yani atölyeler ve atölyeler) tahsis edilmiştir. Bu anlamda metro, Taksim'e ekstra bir aktivite alanı sağlarken, insanların transfer hareketini çok daha konforlu, eğlenceli, heyecanlı ve yaratıcı hale getiriyor.
 
Bu çerçevede OBRUK, tasarımın hem işlevsel hem de sembolik odağını temsil etmektedir. Yeraltı aksının diğer kenarında yer alan OBRUK adlı açık yeraltı mekanı, AKM'nin (Atatürk Kültür Merkezi) halihazırda kurulmuş olan sanat programına yanıt olarak sergi, yerleştirme ve performansları barındıracak çok katlı bir galeri olarak performans gösterecek şekilde tasarlanmıştır. Taksim Meydanı'nın en ucunda yer alan OBRUK, yeni kültür kompleksinin girişine karşı konumuyla, kentte alternatif bağımsız sanat kültürünü benimseyerek AKM ile programlı bir bütünlük öneriyor.
 
O zaman OBRUK ayrı bir bina değil, daha kapsamlı mekansal sistemin bir parçası haline dönüşüyor. Dikey bir sirkülasyonu ve şehrin zemin yüzeyi ile bağlantısını arttırırken diğer yeraltı mekanlarına yatay olarak bağlanıyor. OBRUK, mevcut hareket örüntüsünü yalnızca yatay eksenlere göre (yerde veya yer altında) manipüle ederek, Taksim'deki mekanın yerleşik algısını ve deneyimlemesini değiştiriyor. Akıcı formuyla, diyalektik olarak insanları incelikli bir şekilde toprağın derinliklerine dalmaya veya yeryüzündeki yaşama katılmaya davet ediyor.
 
Sonuç olarak, OBRUK Projesi, çağdaş şehirdeki kamusal yaşamın karmaşık doğasına yanıt veren çok katmanlı ve çok yönlü alternatif bir kamusal alan sistemi önermektedir.