Kullanılan özgün ve karakteristik ürünlerin projenin odağı haline geldiği dahi oluyor. Tavan tasarımının projeye büyük katkısının olduğunu düşündüğümüz, Durlum ürünlerinin tercih edildiği bazı eğitim yapılarını aşağıda sizin için inceledik.

Toronto Üniversitesi - William G. Davis Binası

Toronto Üniversitesi Mississauga kampüsündeki tarihi William G. Davis Binası, akademik ve idari alanların yanı sıra önemli öğrenci aktivitelerini de ağırlayan karma kullanımlı bir programa ev sahipliği yapıyor. Kültür mirası bir yapının gerektirdiği yönetmelik ve kısıtlamalar göz önünde bulundurularak yenilenen William G. Davis Binası ayrıca, doğal çevresi ile de kültürel rotalar içerisinde listelenmiş. Binanın geçirdiği yenileme sürecinde, tasarım ekibi yaratıcı ve yenilikçi çözümler uygulamış. Ek bina tasarlanırken, mevcut binanın çarpıcı stilini tamamlayan basit ama güçlü bir geometrinin yanı sıra, engelsiz erişilebilirliği de sağlayan yalın ve iddialı bir mimari yaklaşım benimsenmiştir. Toplanma alanı için 3.600 m² genişliğindeki alanda gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları, kampüsteki öğrenci hayatının kalitesini artıran yemekhane planının yenilenmesini de içeriyor.

Yenileme kapsamında yapılan mekan düzenlemesinde, oturma düzeniyle sınırlandırılmış bölgeler oluşturulmuş. Bir yandan açık ve aydınlık bir mekan deneyimi sağlanırken, diğer yandan programın sınırları net bir şekilde çizilmiştir. Alanların sınırlarının belirlenmesi kimi yerde mobilya tercihleri ile de sağlanmış. Örneğin, merkezi toplanma alanının kalabalık gruplara hitap eden oturma düzenine karşılık, hemen yakınında yer alan bireyselleştirilmiş oturma düzenlerinin oluşturulması gibi. Genel anlamda yapılan eklentilerin sade ve abartısız oluşu, mevcut yapının karmaşık düzenine tezat oluşturarak bir denge yaratmış.

Mevcut tavan yapısı ve donanımında yapılan değişikliklerle aydınlatma koşullarında iyileştirmeler sağlanmış. Toplanma alanı, doğal ışığa izin veren, iç mekanı ısıtan ve ferahlatan, aynı zamanda yönetmeliklerin gerektirdiği sprinkler sistemlerinin entegre edilmesine olanak tanıyan inovatif bir tavan sistemi ile yeniden tasarlandı. Bu dönüşüm kapsamında, Durlum'un POLYLAM dikey lamel tavan sistemleri lineer armatürlerle birlikte bir uyum içinde kullanılarak, tasarıma oldukça estetik ve belirgin bir etki katmıştır. Panellerin yaratıcı bir şekilde düzenlenmesi, tavana açık bir karakter kazandırarak, mekana gün ışığı girmesini kolaylaştıran üçgen boşluklar oluşturulmasını sağlamıştır.

Utrecht Üniversitesi - Victor J. Koningsberger Binası

Victor J. Koningsberger Binası, Utrecht Üniversitesi’nin Yerbilimleri, Fen Bilimleri ve Tıp fakültelerini kapsayan bir eğitim kompleksinin parçasıdır. Kompleks içerisinde Victor J. Koningsberger Binası dışında, Minnaert Binası ve Buys Ballot Binası yer alır. Ector Hoogstad Mimarlık Ofisi tarafından tasarlanan yapı; öğrencilere, öğretim görevlilerine ve araştırmacılara eğitim, çalışma ve etkileşim için ilham verici, konforlu ve donanımlı bir çalışma alanı sunarak üniversitenin cazibesini artırma amacı taşır. Kompleks içerisinde yer alan diğer yapıların içe dönük tasarımlarını dengeleyen, şeffaf, çevresindeki geniş yeşil alanlarla daha fazla etkileşim imkanı sunan bu yeni yapı; sürdürülebilir tasarım kriterleri göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır.

Zemin katında; amfiler, okuma odaları ve yeme-içme alanları yer alır. Birinci kattaki "Loop" kısmı (dış cepheden bakıldığında bu bölüm kendini parlak yeşil rengiyle belli eder) kompleks içerisinde yer alan üç binayı birbirine bağlayarak, kullanıcıların dışarı çıkmak zorunda kalmadan, birinden diğerine serbestçe ulaşmasına olanak tanır. Zemin katındaki geniş bisiklet parkından ulaşım da oldukça rahattır. Üst katlarda ise laboratuvarlar ile çeşitli araştırma faaliyetleri ve interdisipliner akademik çalışmalar için ayrılan çalışma odaları bulunur. Yapıda kullanılan akıllı entegrasyon sistemi, tüm bu birimlerin kolaylıkla yeniden yapılandırılabilmesine imkan tanıyan bir esneklik sağlar.

Tasarımın ana temaları; doğal ışıktan maksimum faydayı sağlamak, açıklık ve şeffaflıktır. Cephede kullanılan yatay jaluzilerin çıta genişliği, aralığı ve sayısı cephe görünümünde kilit bir rol oynar. Yapının en üst katından aşağıya kadar inen sürekli merdiveni ve geniş atriumu, görkemli bir estetiğe sahiptir.

Utrecht Üniversitesi'nin bu ışık dolu yeni cam binasının öğrenmeye ve keyifli vakit geçirmeye davet eden atmosferinin oluşumunda, Durlum’un estetik ve fonksiyonel tavan ve aydınlatma çözümleri oldukça yardımcı olmuştur. Etkileyici tavan pencereleri binanın her köşesine ışığı yayarak ferah bir atmosfer oluşturur. Binanın cepheleri olabildiğince şeffaf tutulmuştur. Cephe; manzarayı iç mekana davet etmek ve enerji yönetimini daha verimli kılmak gibi kaygılar öncelendirilerek projelendirilmiştir.

Durlum’un dur-F30 yangına dayanıklı tavan sistemi ile yangın güvenliği sağlanan yapıda ayrıca, GEO® çift panelli tavan sistemi, dikdörtgen metal paneller ve OMEGA 60 opal kapaklı ışık kanalları kullanılmıştır. Merdiven tavanlarının kaplamalarında kullanılan menteşeli S4 dikdörtgen metal paneller, haddelenmiş siyah çeliktir ve şeffaf vernikle boyanmıştır. Yaklaşık 3700 m2'lik bir alanı kaplayan Durlum GEO® çift kanatlı tavan sisteminin, kanat profili genişliği 9 mm, yüksekliği 42 mm ve kare hücrelerin bir kenarının boyutu 75 mm'dir.

Wilhelmsgymnasium

Münih'teki Hümanist Wilhelmsgymnasium ortaokulu kendini ‘geleneksel ve modern arasında bir arabulucu’ olarak tanımlar. 1559 yılında kurulan okul, Yukarı Bavyera'daki en eski ortaokuldur ve 620'den fazla öğrenci kapasitesine sahiptir. Okulun 1875 ve 1877 yılları arasında, kraliyet mimarı Carl von Leimbach tarafından neo-Rönesans tarzında inşa edilen tescilli yapısı, 1950–1958 yılları arasında savaşın verdiği büyük hasar dolayısıyla yeniden inşa edilmiş. Günümüzdeyse, koruma yasalarına uygun şekilde yeniletilerek genişletilmiş ve bugünkü haline getirilmiştir. Bina, Maximilian Caddesi üzerindeki anıtlar topluluğunun bir parçasıdır. Genel tadilatın yanı sıra, bina hizmetlerinin yeniden organizasyonu ve enerji verimliliğinin artırılması amacıyla, mekansal olarak da yeniden düzenlenmiştir. Değişen ihtiyaçlar dahilinde, spor salonu veya öğrenci kütüphanesi gibi yeni fonksiyonlar eklenebilecek esnek bir altyapıya sahiptir. Avluda, çelik konstrüksiyon ve metal-cam cepheye sahip şeffaf bir teneffüs salonu inşa edilmiştir.

Yenileme sonrasında günümüzde kullanılan okul binasında, Durlum’un tavan ve aydınlatma çözümlerinin de kullanıldığı ultra modern bir eğitim tesisi oluşmuştur. Durlum RHOMBOS genişletilmiş metal tavan, duvarlar ve tavan arasında sade ve kesintisiz bir geçiş yaratır. Tavan panelleri tek tek keçe ile kaplanarak, mekan akustiği büyük ölçüde iyileştirilmiştir. RHOMBOS genişletilmiş metal tavanın açık ve geçirgen karakteri dinlenme odalarında da ferah ve hafif bir atmosfer yaratır. Beraberinde kullanılan, simetrik olarak ışıldayan OMEGA 100 lineer aydınlatma, zarif ve zamansız bir tavan tasarımı yaratmaya yardım eder.

Zeminin on bir metre altında bulunan yeni spor salonunda kullanılan, topların yaratacağı darbelere karşı dayanıklı S7 Rhombos Taifun genişletilmiş metal tavan, hem estetik hem de işlevsel açıdan tüm gereksinimleri karşılar. Büyük tavan lambalarına entegre edilen armatürler sayesinde doğal gün ışığı izlenimi yaratır ve bu tasarım spor salonunu benzersiz hale getirir.

Chemnitz Teknik Üniversitesi - Weinhold Binası

Chemnitz Teknik Üniversitesi'ndeki Weinhold Binası, 2013 yılına dek, 1970'lerden kalma eski ve hüzünlü bir beton binaydı. 50 milyon Euro'yu aşan büyük bir yatırımla dört yıl süren yenileme çalışmalarının ardından bina bir bilim merkezine dönüştürüldü. Betonarme taşıyıcı sistemi dışında tamamen yenilenen binanın dış cephesine daha çağdaş bir görünüm kazandırıldı. En üst iki katı tamamen kaldırılarak yerine yeni bir kat inşa edildi. İçeride geniş açık amfiler, seminer odaları ve laboratuvarlarla mümkün olan en iyi öğrenim koşulları yaratıldı.

Bu geniş yeni bina kompleksi aynı zamanda elektro-teknoloji, IT ve makine mühendisliği bölümlerine de ev sahipliği yapar. İç mimari tasarımda bilinçli olarak tercih edilen siyah beyaz renk kullanımı güçlü bir kontrast oluştururken, dinlendirici ve sakin bir şıklık da sunar. Üniversite girişinin Reichhainer Caddesi üzerindeki belirgin konumu; renk ve malzeme seçimleri gibi cesur ve etkileyicidir.

Tavan panelleri, Durlum tarafından tedarik edilen yapıda, 4100m²'nin üzerinde alüminyum açık hücreli tavan sistemi kullanılmıştır. Mimarlar, tavan ve duvar arasında bıraktıkları 20 mm genişliğindeki boşluklarla tavanın yarattığı hafiflik hissini kuvvetlendirerek adeta havada askıda duran bir yüzey görünümü kazandırmışlardır. Alüminyum tavan modülleri tek tek özel siyah toz boya ile kaplanarak genel tasarıma uyumlu hale getirilmiştir.

Tasarıma Karakter Katan Tavan Tasarımları

Tavanlar, Durlum’un inovatif ürünleri gibi, tasarımcıların yaratıcı düşüncelerini harekete geçiren ve değişik kombinasyonlarla birbirinden farklı kompozisyonlar oluşturmaya teşvik eden ürünler kullanılarak tasarlandığında; görsel zenginliği artıran, tasarımın çok kilit bir bileşeni haline gelebiliyor. Yukarıda incelediğimiz örneklerdeki gibi, Durlum ürünlerinin tercih edildiği bu özel projelerde, tavan tasarımının çarpıcı etkisi mimari tasarıma oldukça karakteristik katkılarda bulunabilir. Tasarıma başlamadan önce Durlum’un yenilikçi ürünlerini incelemeniz, hayal gücünüzü ve yaratıcılığınızı harekete geçirecektir…