Zamanla tahrip olarak yıkılma durumuna gelen kargir yapının öncelikle rölöve projesi hazırlanmış, 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilinin ardından yapının ilk yapıldığı zamanı belirten restitüsyon çizimleriyle birlikte konut işlevli bir restorasyon projesi hazırlanmıştır. Restorasyon projesinde özgün kapı ve pencerelerin konum ve genişlikleri korunmuş, asma kata izin veren mevcut yükseklik değerlendirilerek iç mekanda çelik döşemeli bir asma kat tasarlanmıştır.

Yapının uygulaması esnasında mevcut sağlam taşlar ayıklanarak seçilmiş, yapının inşasında kullanılmak üzere yeterli olmadığı için Çeşme’den ayrıca yeni taşlar getirtilmiştir. Yapının bir duvarında tamamen orijinal taşlarının kullanılması, diğer duvarlarda ise mevcut taşların yeni taşlarla birlikte harmanlanarak kullanılması ve böylece renklerdeki kontrast oluşumu bir tasarım kararı olarak belirlenmiştir.

Beden duvarları yığma taştan oluşan yapıya çift kanatlı ahşap bir kapıyla giriş yapılır ve sizi tek bir mekan karşılar. Ardından üç basamak inilerek salon ve mutfağa geçiş yapılır. Çelik konstrüksiyondan yapılmış asma kat, mutfak mekanının üzerinde bulunmaktadır. Sıvasız taş duvarlara sahip mekanın dinamiğinde bir farklılık yaratmak adına, eski ve yeniyi kucaklayan ve yapının geçmişini anımsatan bir detay olarak endüstriyel bir atmosfer kurgulanmıştır. Gri renkli beton basamaklar, ahşap zemin, çini, traverten gibi malzeme çeşitliliği sunan iç mekanın bir Kuzey Ege adasının samimi atmosferini taşıması hedeflenmiştir.