CAJA by Maxx Royal
-
GEOMIM
YERLEŞİM
Türkbükü’ne komşu olan Hebil Koyu, yemyeşil doğanın kristal berraklığında suyla buluştuğu, nispeten sakin bir yerleşim bölgesi. Yamaçlara yayılmış beyaz sıvalı villalar, zeytin ağaçlarıyla bezeli Akdenize özgü bitki örtüsü, ve turkuvaz vistalar berrah sular ve sakin sahil şeridi, bölgenin bilinen özellikleri arasında. Caja by Maxx Royal tüm bu çevresel nitelik ve değerler ile, yerin ruhunun nasıl bir deneyim sunabileceği araştırmasının bir sonucu olarak gelişti.
Hebil koyu ile bütünleşirken kullanıcıların sahil deneyimini zenginleştirecek bir otel tasarlamak GEOMIM'in öncelikli hedefleri arasında yer aldı. Bunu başarmak için villa yerleşimleri, yapı yaklaşma sınırının yaklaşık otuz metre gerisine çekilerek, açık alan kullanımı maksimize edildi. Huzurlu bir Ege köyü olarak kurgulanan Caja’da yer alan tüm sosyal alanlar giriş-karşılama bloğu ve sahil bandı üzerinde gruplandırılırken, villalar bölgesi izole ve sakin mekanlar şeklinde planlandı. Villa kütleleri, Bodrum yerel mimarisinin ölçek ve monolitik ifadelerini referans alarak tasarlanırlanırken. Doğa ile bütünleşen yarı açık ve açık mekan ilişkileri, ahşap kanopilerin serin gölgesinde dış mekan kullanımını aksimize etmekte.
Kuşbakışı çekilen bir fotoğraf karesi, projenin bağımsız bloklardan oluşan bir yerleşke olduğunu düşündürtebilir. Fakat her bir blok, tesisin tam teşekküllü bir otel gibi hizmet vermesini sağlayan teknik odalar, personel odaları, servis bağlantıları ve otoparkı da kapsayan gömülü bir baza üzerinde yükseldi. Bu görünmez baza üzeri ve çevresinde yer alan villalar, servis ağlarına mekansal olarak doğrudan bağlanırken, kullanıcıların mahremiyetine gözterdiği hassasiyet neticesinde hizmet akışı, yaşam alanlarına asla müdahale etmemektedir.
Villalarda yaşam, servis alanlarının sirkülasyon hacmi ile ana yaşam mekanlarından ayrıldığı bir şema üzerinden planlanmıştır. Bu tampon bölgede düşey sirkülasyon, lineer bir merdiven ile sağlanırken hem tavandaki ıkılık, hem de iki kat yüksekliğindeki düşey açıklıklardan gelen gün ışığı ile beslenir. Merdivenlerin altında, zemin katta, hem servis hem de yaşam alanlarına bağlanan açık plan bir mutfak yer almaktadır.
CAJA villalarındaki her oda, dış mekan erişimine sahiptir. Zemin katlardaki yaşam bahçelerde devam ederken, birinci katlardaki büyük pencereler doğrudan terasa açılmakta ve koyun muhteşem manzarasıyla bütünleşmektedir.
İÇ MİMARİ
Uzun süreli kullanım göz önünde bulundurularak, iç mekan tasarımda öncelik, baskın tasarım öğeleri, renk, doku ve/veya zamanla misafirleri yorabilecek nesnelerden kaçınarak, sürdürülebilir ve bakımı kolay yüzeyler ile ferah ve dingin bir deneyim elde etmeye adanmıştır. GEO_ID tarafından tasarlanan iç mekanlarda, siyah, beyaz ve bejden oluşan yalın renk paleti, “sakin bir atmosfer” hissi sağlamaktadır. Dış cephelerde kullanılan beyaz sıva uygulaması, iç mekanda da devam ettirilerek iç-dış mekan sınırlarını bulanıklaştırmayı ve bütünleştirmeyi hedeflemiştir.
Mobilyalarda çoğunlukla siyah renk beyaz duvar ve tavanlara tezat oluşturacak şekilde tercih edilmiştir. Bej seramik yüzeylerle ise atmosfere sıcaklık ve denge ksağlamaktadır. Benzer bir bej palet kumaş yüzeylerde tercih edilmiştir ve iç mekanları aydınlatmaktadır. Özel tasarım çerçeveler ile duvarlarda projenin geometrik dilinin eğlenceli bir şekilde soyutlamaktadır. Odaları çevreleyen siyah bordürler ise lüks hissine vurgu yapmaktadır.
Açık mutfaklar tasarımın merkezindedir. Dinamik bir buluşma noktası olarak işlev gören mutfaklar, kullanılan malzemelerle aynı zamanda tampon bölge fikrini desteklemekte ve mimariden gelen mekansal planlama kararlarıyla mükemmel bir uyum sağlamaktadır. Basamaklarda seramikten ahşap kaplamalara geçiş, tavandaki pencere açıklığını referans almaktadır.
Minimal dil ile birlikte kullanılan malzeme ve renklerde yaratılan zıtlıklar yatak odalarında da devam etmektedir. Yatak başları büyük yastıklar olarak tasarlanmış olup, yatakların üzerinde zarif bir broş gibi asılı duran aydınlatma elemanları GEO_ID tarafından özel olarak tasarlanmıştır.
Aydınlatma tasarımı da homojen bir parlaklıktan kaçınarak konukların günlük rutinlerine göre yerleştirilen sarkıt ve spotlarla sağlanmaktadır. Tasarım ekibi ayrıca villaların her birinin şekillendirilmesinde, bölgede yer alan yerel tedarikçilerden elde edilen nesneleri kullanmış ve her villa birimi ufak nuaşlarla ayrışacak biçimde dekore edilmiştir.
ORTAK ALANLAR
10.000 metrekarelik tesise davetkar bir kanopiden girilmektedir. Resepsiyon alanı, butik tesisin karşılama kısmında bir yoğunluk olmayacağı düşünülerek dingin bir salon hissiyatıyla tasarlanmıştır. Resepsiyon için zarif bir çalışma masası tercih edilmiş, mekân neşeli karşılaşmalar için konforlu ve rahat oturma düzenleri ile doldurulmuştur.
Bodrum'un dokularından elde edilen organik desenler, ortak alanların tamamına hakimdir. Fitness ve resepsiyon tavanlarında, spa duvarlarında ve restoran zeminlerinde bu desenin farklı yorumları farklı malzeme ve ölçeklerde görülmektedir
Spor salonu, geometrik olarak bölünmüş tavana yerleştirilen aynalar ile canlı bir renk paletine sahiptir. Spa, masaj, sauna ve buhar odasında ritüeller için doğal taşlar kullanılmıştır. Traverten duvarlarda oluşturulan desenler lake bitişlerle eşleştirilir. Dinlenme alanları siyah beyaz kontrastın düz çizgilerini takip etmektedir.
Ege'nin açık hava yaşam tarzından ilham alan restoran, doğayla iç içe, rahat bir dış mekan kalitesine sahiptir. İstendiğinde dış hava koşullarından izole edilebilmesine rağmen, iç-dış mekanlar arasında belirgin sınırlar yoktur. Tasarım ekibi, yerel kültürel bağlamdan ilham almış ve alanı doğayla bütünleştirmek için basit ama zarif dillerden yararlanmıştır. Mozaik zeminler, iç ve dış mekanlar arasında sorunsuz bir şekilde devam etmekte, desenli duvar ve tavanlardaki ayna yüzeyler ise deniz manzarasını ve ziyaretçileri yansıtmaktadır.
dormakaba
Projenin konuklarına sunduğu konfor ve güvenlik dengesi, mekanlar arası geçişlerde kullanılan ST Flex, EL 301, AL 401 kayar kapılar ve HSW Easy Safe kayar katlanır camlı sistemler ile sağlanmış. Bu sistemler, şeffaf ve akıcı bir mekan bağlantısı yaratırken aynı zamanda enerji verimliliği sağlayarak çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine de katkıda bulunuyor. Yüksek güvenlik ve modern estetik anlayışının bir araya geldiği bu çözümler, hem misafir deneyimini hem de tesisin işlevselliğini üst seviyeye taşıyor.
Projenin plaj, ortak alanlar ve özel konut birimleri arasında güvenli geçişi sağlayan bu sistemler, tasarımın minimalist yapısına uyum sağlayarak kullanıcıya ferah ve kesintisiz bir görünüm aktarıyor. dormakaba'nın sunduğu bu ileri teknoloji erişim çözümleri ile misafirlerin her an kendilerini güvende hissetmelerini sağlarken, aynı zamanda konforu yüksek standartlara ulaştırıyor ve ferah bir atmosfer katıyor.