Sosyal alanı üretirken aynı zamanda onun tarafından üretilen habitus, basit anlamıyla yaşama pratiğidir. Mekan ve çevre ise bu katmanlı kavramın içinde önemli bir bilgi nesnesi olarak yer alır. Habitus Mimarlık, kenti çok yönlü bir bakışla analiz ederek toplumsal unsurların oluşturduğu pratik ile mekan arasındaki çatışmayı çözümler. İdeal bir yaşam refleksi için kullanıcı ihtiyaçlarını okuyarak mimarlığı yaşamsal bir kolaylaştırıcı olarak ele alır. Bu bağlamda, bir yandan tarihi çevrede koruma alanında faaliyetlerini sürdürürken, diğer yandan kentsel ve yapısal ölçekte mimari tasarım pratiğine dahil olur.