"Copenhagen in Common" (Kopenhag'ı birlikte tasarlamak), genel anlatımı ile 2023 Dünya Mimarlık Başkenti, tarih, doğa, günlük yaşam gibi yaygın kentsel sorunları ve mimarlığın şehirlerimizde daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi nasıl destekleyebileceğini ele alacak.

Yedi prototipten oluşan Living Places açık hava sergisi; beş açık pavyon ve gerçek ölçekli iki bitmiş evden oluşuyor ve bugün nasıl inşa ettiğimizi yeniden düşünmeye ve inşaat endüstrisini hem insanlara hem de gezegene fayda sağlayan sorumlu ve yenilenebilir çözümler yaratmaya zorluyor. Bu deneysel serginin odak noktası; hem biz insanlara hem de gezegenimize eşit ölçüde fayda sağlayan yeni konutlar, evler inşa etmeye yönelik yeni ve sürdürülebilir bir yaklaşım yaratmaktır. Sergi alanında yapılmış konut-ev yapıları, standart yöntemler ile üretilmiş aynı büyüklükteki bir yapıdan 3 kat daha küçük karbon ayak izine ve standart yapıların aksine birinci sınıf iç mekan iklimi kalitesine sahiptir ve dünyada bu yönleriyle öne çıkan ilk örnektir.