Monador Otomatik Kapı Sistemleri Yönetici Ortağı İpek Bingöl, temas yüzeylerini minimum seviyeye indiren teknolojilerle donatılmış otomatik kapılara ilginin önümüzdeki dönemde de katlanarak artacağını söyledi.

1800’lü yılların sonunda hayatımıza giren temassız teknolojiler yıllar içinde büyük gelişim gösterirken, pandemiyle birlikte artan hijyen tedbirleriyle birlikte temassız ürün ve güvenlik çözümlerine talep katlandı. Şirketler için ortak temas noktalarını azaltmak günümüzde en önemli önceliklerden biri haline gelirken, en sık dokunulan yüzeyler arasında yer alan kapı kollarını devre dışı bırakan teknolojiler yoğun ilgi görüyor. Temassız erişim kontrolünün artık her ticari alan ve kamu binası için hızla sahip olunması gereken bir ihtiyaç haline geldiğini vurgulayan Monador Otomatik Kapı Sistemleri Yönetici Ortağı İpek Bingöl “Temassız giriş-çıkış deneyimi sadece sağlığı koruma noktasında değil; güvenlik, trafiği hızlandırma, kullanım rahatlığı ve idari ekiplerin yönetimini kolaylaştırması nedeniyle de tercih ediliyor” dedi.

“Ar-Ge çalışmalarımızı hızlandırdık"

Birçok kurumda otomatik kapılar bulunurken, bunlardan sadece birkaçının gerçekten can ve mal güvenliğini üst düzey önemseyen ürünler olduğuna dikkat çeken İpek Bingöl, sözlerine şöyle devam etti: “Çoğu otomatik kapı standart açılıp kapanma hareketinin ötesine geçemiyor. Monador olarak ürünlerimizin çalışma prensibi kullanıcı güvenliğini en ön plana koymaktır. Son yıllarda geliştirilen yüz tarama, bulut teknolojisi temelli otomatik kapılar kullanıcıya gerçek anlamda temassız bir teknoloji sunuyor. Örneğin hastanelerde hijyen için hava sızdırmaz “airlock” özelliğe sahip kapılar tercih edilirken, veri merkezlerinin tercihi ise yüz tanıma temelli otomatik kapılar olabiliyor. Bu teknolojilerin önümüzdeki yıllarda daha da gelişmesini bekliyoruz. Monador olarak bizler de Ar-Ge’ye büyük önem veriyor ve temassız teknolojiler geliştirme noktasında çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.”

_____________

Kaynak: businessworldglobal.com