Özel üretim mum ve seramikler ile nadir sanat eserlerinin ve tasarım objelerinin bir arada sergilendiği stüdyo, misafirlere NAYA’nın içinde barındırdığı ritmi ve hissi deneyimleme ve yaşamına yansıtma fırsatı verir. Satın alma odaklı bir mağaza kimliğinden uzak, misafirlerin vakit geçirirken ağırlanmasını sağlayacak ikram imkanları da içeren, zaman içinde eklenecek ürün ve etkinliklere yönelik esneklik ve çok yönlülük içeren bir kurgu hedeflenmiştir.

 

Tarihi binanın kabuğu ve hacmi korunurken, ölçek ve hissiyat olarak markayı yansıtmak adına yarı geçirgen bölüntüler ile mekân zenginleştirilmiş, sokaktan bahçeye doğru açılan degrade bir atmosfer yaratılmıştır. Arka bahçe tasarımı da mekân bütünlüğü içinde düşünülmüş ve iç mekan / dış mekan ilişkisi geçirgen bir anlayışla planlanmıştır.

 

Malzeme ve renk seçimleri NAYA ürün ve kimliğindeki brüt beton, toprak tonlarından ve dokularından ilham alır.

Başta görme, koklama ve dokunma olmak üzere birçok duyuya hitap eden ürünlerden esinlenilerek oluşturulan konsept çok duyulu bir yaklaşımın ürünüdür.

 

NAYA Türkiye Mimarlık Yıllığı 2020 için seçilen projeler arasındadır.

 

Fotoğraflar: Fevzi Ordu.