Kaktüs Apartmanı
-
Deren Uysal Architecture
Marmaris’in turizm ağırlıklı yerleşimlerinden Siteler’de yer alan proje hem denize, hem de ormanlık alana çok yakın bir konumdadır. Yapı, denize ve doğaya olan bu yakınlık ile Akdeniz iklimini yakından hisseder. Bu his, yapının yalın olmayı tercih ederek, kullanıcıya aktarmayı hedeflediği önemli bir mekansal deneyimi belirler. Bu yalınlık plan kurgusunda, yapı dilinde ve malzeme seçiminde kendini gösteren birincil tasarım kriteridir.
Proje alanının yol ve komşu yapılarla ilişkisi göz önüne alınarak, yapı ormana yönelecek şekilde tasarlanmıştır. Yapıya ulaşım açık alandan kesintisiz bir yaya yoluyla sağlanır. Toplamda altı, her katta iki konut birimi barındıran yapıda, bu yaya yolu bir iç sokağa dönüşür ve yapıyı ikiye bölerek konut birimlerini oluşturur ve plan kurgusunun omurgası olur. İç sokak gibi tasarlanan bu sirkülasyon, galerili saydam bir cepheyle başlar, yatayda yarı saydam bir asansör kovasıyla, düşeyde ise büyük bir çatı ışıklığıyla sonlanır. Bu kurgu üçüncü boyutta da süreklilik göstererek yapı kabuğunu ikiye böler ve kendini dışa vurur. Bu dışavurum, halihazırda Marmaris’teki konut üretiminde keskin bir belirleyici olan imar koşullarının üretegeldiği ve sıradanlaşmış tipolojiyi yeniden yorumlayarak, yapının kendi özgün kimliğini ve yapı kabuğunu oluşturur. Plan kurgusundaki ikiliği üçüncü boyuta taşıyan yapı kabuğu ormana doğru yönelir ve yarı açık mekanlar vasıtasıyla ormanı kucaklar. Böylelikle iç mekanlar, yarı açık balkonlarla birlikte dış mekanla ve orman manzarasıyla bütünleşmiş ve buluşmuş olur. Balkonlarda doğal ışık ve hava sirkülasyonunu korumak ve fakat kontrollü bir mahremiyet sağlamak amacıyla boşluk örgülü tuğla duvarlar yarı geçirgenlik üretir ve yapı kabuğunu, balkonların yan yüzeylerinde özelleştirir. Bu detay, yapının ruhundaki yalınlığa paralel olarak kendini kabuğun içinde gizler, kabukla hemhal olur ve minör boşluklarını mekana sunar.
Fiziksel çevre, iklim koşulları ve imar koşulları ile uzlaşarak, Akdeniz ikliminin ve fiziki konumunun potansiyellerini kullanıcısına en saf haliyle sunmayı hedefleyen bu yapı, bu saflığın gücünü yalın plan, kesit, malzeme ve renk kararlarında arar. Bu nedenle yapı diline hakim olan yapı öğeleri yalnızca sıvalı beyaz yüzeylerdir. Bahçe duvarları ise bu arayışı brüt beton ham yüzeylerini toprakla ve peyzajla buluşturarak sürdürür. Bu yalın tavır yapıyı, mevcut yapılı çevreden ve komşu yapılaşmalardan farklılaştırır.
Yerel imar koşullarının tariflediği; eğimli çatı, çatı arası mekanlar için türeyegelmiş “güvercinlik”, saçak mesafesi, balkon ölçütleri gibi keskin hatlarla tariflenmiş parametreler ve bu parametrelerin mekanın sayısal büyüklüğüne ve doğal olarak yatırımcıya olan etkilerinin; Marmaris genelinde, çoğu zaman mimari niteliklerin değil de yukarıda bahsedilen parametrelerin belirlediği, karmaşık, ve mimari tasarım sürecinin estetik ve analitik harmanından uzak bir yapılaşma alışkanlığı ürettiği gözlemlenmiştir. Oluşagelmiş bu alışkanlığa karşın; bu koşulların gerçekliği kabul edilerek, ve fakat tasarım sürecinin bu koşulların yarattığı karmaşadan hem estetik hem de analitik açıdan arınması ve tasarım sürecinde bu koşulların değil mimari nitelik arayışının egemen kılınması gerekliliği tespit edilmiş ve bunun potansiyelleri araştırılmıştır. Böylelikle mevcut tipolojinın yeniden yorumlanması amaçlanmıştır.