• Architectural Project

  Cafer Bozkurt Mimarlık

Konum

İstanbul Boğaziçi’nde Arnavutköy merkezinde konumlanmış bu bina, ölçeği ve doğal ahşap cephesi ile çevresindeki tarihi kentsel dokudan geriye kalan mimari öğelerle anlamlanan, çağdaş yapı tekniği ile günümüze uyarlanmış bir yeniden işlevlendirme projesidir. Arnavutköy Taksiarhis Rum Ortodoks Kilisesi’nin hemen arkasındaki sokakta bulunan ve ön cephesi tarihi Rum İlkokulu’na, arka cephesi ise daha üst kottaki Girgin Sokak’a bakan bina, arkasındaki set bahçe duvarları üstünde manolya ve palmiye ağaçları içindeki geçmiş dönemin değerli yapıları arasında yer alan bir konuma sahiptir.

Arnavutköy, İstanbul'un Avrupa Yakasında yer alan ve özgün yapısını nispeten korumuş Boğaziçi köylerinden biridir. Sahil kenarında başlayan yerleşim zamanla arkasındaki engebeli sırtlara doğru gelişmiştir. Buradaki yapılar düz alanlarda taş temel üstüne ahşap yapılar şeklinde, eğimli sokaklarda ise istinat duvarları, taş temeller ve beden duvarları üzerinde yine ahşap yapılar biçimindedir. 20. yüzyıl başında yaşanan yangınlardan sonra kalan boş arsalar ve eskiyen bakımsız binalar yerine, özellikle 1950'li yıllardan sonra küçük betonarme apartmanlar yapılmaya başlanmıştır.

CBA Ofis binası da Arnavutköy Deresi Sokak üzerinde 1960'larda yapılmış bu yapılardan birisi idi. Bir tarafta komşu parseldeki binaya bitişik olan yapı, diğer tarafta küçük bir sokak ile yan binalardan ayrılmaktadır. Bodrum, zemin, üst kat ve teras katından oluşan, üç bağımsız bölümden meydana gelen küçük bir apartmandı.

Yapının Dönüşmesi

1962 yılında iskân almış olan bu küçük apartman, Boğaziçi Yasası çerçevesinde depreme karşı güçlendirme ve tadilat yapma kuralları esas alınarak yenilenmiştir. Yapı radye jeneral temel üzerine dört köşeye yerleştirilen betonarme perdeler ile teras katındaki betonarme parapetlerin kiriş olarak kullanılması ile çerçeve strüktür haline getirilmiştir. Bu strüktür içine yerleştirilen iki çelik kolon ve bunlara bağlı çelik kirişler ile üç çelik döşeme oluşturulmuştur. Boğaziçi yasasına göre konut bölgelerinde mimari stüdyo yapma izni olduğu için, bina prizması içinde plan değiştirme olanağından faydalanılarak özgün tasarımlı bir proje için onay alınmıştır. Yasadaki katı kurallardan dolayı aynı yapı için üç defa inşaat ruhsatı yenilenmiş, sonunda bugünkü yapı iskân alınarak kullanılmaya başlanmıştır.

Mimarlık stüdyosu olarak yapılan bu binanın ön ve arka cephelerinde dikey pencereler ve tüm üç cephede dikey yerleştirilmiş masif ahşap kaplama uygulanmış; tarihi doku ile biçim ve malzeme olarak ilişki kurulmuştur. Böylece yapının ön ve arka cephelerinde üretilen transparanlık ile binaya ait bahçe yoldan görülmekte ve çevremizde hep özlediğimiz yeşil doku sergilenmektedir. Bahçenin iki yanındaki brüt beton duvarlar, bahçeye bitişik tek katlı harabe ahşap ev ile bir kontrast yaratmakta; yapının yan cephesindeki ahşap cephe kaplamaları arasında açılmış ışık yarıkları ile tasarım tamamlanmaktadır. Teras katındaki tek mekan ise yapının ön ve arka cephelerinden geri çekilmiş olup üç cephesi cam cephe olarak ana yapı kütlesinden kontrast sağlayarak kopmaktadır.

Yapıda kullanılan malzeme ve detaylar, bu proje için özel tasarlanıp üretilmiş, hazır hiçbir eleman kullanılmamıştır. Merdivenler kıvrılmış saç olup yapıda çelik ve betonarme taşıyıcı sistem izlenebilmektedir.

Dış cephe incelediğinde tüm yapıda ahşap, cam ve çelik malzemeler görülmektedir. Çatı bakır kaplama olup teraslarda sert ağaç deckler vardır. İç mekanda ise bodrum kat döşemesinde epoksi, giriş, üst ve teras katı döşemelerinde ise ahşap ızgara üstüne sert ağaçtan tam boy, masif ahşap kaplama kullanılmıştır. Tüm elektrik ve komünikasyon hatları ahşap ızgara arasından dağıtılarak döşeme katmanları içinde bitirilmiştir.

Bina içi tüm çalışma alanları genel mimari tasarımın bir parçası olarak tasarlanmıştır. Gardırop, WC gibi iç bölmeler, çelik karkas üzerine vidalanarak monte edilen su kontrası elemanlardan oluşmaktadır. Duvarlara monte edilmiş raflar çelik ve ahşap, özel üretim çalışma masaları kompakt laminattır. Islak hacimlerde tezgah üstleri yapay taş olup, yapıda seramik ve doğal taş kullanılmamıştır.