Yapı Kataloğu - Nitelikli Mekan Yaratma Platformu

Bize Ulaşın +90 (850) 303 27 83
Yarın Çok Geç | Bağlantıları Anlamak: İklim Krizi ve Doğal Afetler

Yarın Çok Geç | Bağlantıları Anlamak: İklim Krizi ve Doğal Afetler

İklim krizi, dünyanın var olan iklim sisteminde meydana gelen değişimi ifade eder. Yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanımı, kontrolsüz kentleşme, ormansızlaşma, endüstri sektöründeki kontrolsüz faaliyetler gibi konular atmosfere salınan karbon emisyonunun olağanüstü derecede artmasına neden olur. Biriken karbon gazı, güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşmasını engeller ve atmosferde hapsolmasına neden olarak dünya genelinde hava sıcaklarının artışına yol açar. Artan hava sıcaklıklarının, son yıllarda gerçekleşen doğal afetlerinin pek çoğunu doğrudan/dolaylı olarak etkilediğini söyleyebiliriz. Peki iklim krizi ile doğal afetler arasında nasıl bir bağlantı olabilir?

Sıcak Hava Dalgaları

İklim krizi, bugün çok yakından şahit olduğumuz sıcaklık dalgalarına neden olmaktadır. Sıcaklıkların olağanüstü seviyelere çıkması insan sağlığını tehdit eder. Bununla birlikte, bir taraftan kuraklığa neden olurken, diğer taraftan ormanlık bölgelerde yangınlara sebep olur. Hem aşırı seviyedeki sıcaklıklar hem de yangınlar, tarım ve ekosisteme zarar verir; su kaynaklarını da etkileyerek doğal yaşamı tehdit eder. Sadece hava sıcaklığının artması gibi görünen bu olay, aslında pek çok kritik konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı görünmektedir.

Kuraklık

Bugün, İstanbul’un barajlarındaki su seviyesi geçen yıla oranla yarı yarıya daha düşük. Üstelik ne yazık ki, bu yalnızca İstanbul için geçerli değil. Hem yağışsız bir sonbahar-kış döneminin geçirilmesi hem de artan sıcaklıklar, su buharı taşıma kapasitesini artırarak kuraklık dönemlerini uzatmakta ve şiddetlendirmektedir. Suyun azalması bir taraftan, tarımsal üretimi azalttığı için gıda ve beslenme konusunu tehlikeye atarken, diğer taraftan susuzluk ekosistemin tamamına zarar verir.

Orman Yangınları

Henüz bir aylık bir dönemde şahit olduğumuz Çanakkale, Antakya, Muğla yangınları ve daha nicesi… Artık hemen her sene yaz aylarında aynı şeyi yaşıyoruz. Sıcak ve kuru hava şartları, orman yangınlarının da oluşumunu hızlandırıyor. Artan sıcaklıklar, yanıcı olabilecek malzemelerin (cam gibi) çok daha kolay alev almasına neden olarak, yangınların da yayılımını kolaylaştırıyor. Orman yangınları bir taraftan doğal ekosistemi tahrip ederken, diğer taraftan karbon gazı salınımını artırdığı için iklim krizini de tetikliyor.

Olağanüstü Yağışlar ve Sel 

İklim krizi, bir taraftan dünyanın bazı bölgelerinde kuraklığı artırırken diğer bölgelerde ise yoğun yağış olaylarının ve bunların gerçekleşme sıklığını artırmaktadır. Toprağın suya doyması ve su tutma kapasitelerinin düşmesi nedeniyle sel riski artar. Olağanüstü yağışlar ve sel, hem tarım alanlarını hem de yerleşim alanları olumsuz etkilemektedir.

Deniz Seviyesindeki Artış

Artan sıcaklık, kutuplardaki buz tabakalarının daha hızlı erimesine yol açtığı için pek çok yerde deniz seviyesinin de yükselmesine neden olur. Yükselen deniz seviyesi nedeniyle, önümüzdeki senelerde içerisinde Amsterdam, Venedik, New Orleans gibi birçok şehir sular altında kalacak. Ayrıca deniz seviyesinin yükselmesi, kıyı bölgelerindeki sellerin sıklığını da artırıyor.

Fırtınalar ve Kasırgalar

Normalin üzerinde artan hava sıcaklıkları, kasırga, fırtına ve olağanüstü hava durumlarının oluşumunu da tetikliyor. Örneğin, çok yakın bir tarihte, 20 Temmuz 2023’te İtalya’da fırtınanın etkisiyle elma büyüklüğünde dolu yağdı. Bu ne yazık ki, okuyacağımız ne ilk ne de son doğal felaket haberi olacak.

Sonuç olarak, bugün yaşadığımız doğal afetlerin pek çoğu dolaylı ya da doğrudan iklim krizi ile ilişkili. İklim krizine bağlı olarak artan hava sıcaklıkları nedeniyle, ortaya çıkan doğal felaketler insanların, doğal ekosistemin, ekonominin üzerinde oldukça ciddi etkiler bırakmaya devam ediyor. Bu nedenle, bugünden iklim değişikliğinin farkında olarak karbon emisyonun azaltılması, her sektörden sürdürülebilir politikaların uygulanması, bu etkileri en aza indirmek ve geleceğe daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için oldukça kritik görünmektedir.

____________________

Kaynaklar: